Lobos ile birlikte o odadaydı ve büyük bir uyuşturucu taciri. | Open Subtitles | لقد كان فى هذه الغرفة مع لوبوس وهو تاجر مخدرات معروف |
Yani karşımızda işbirliği yapan bir uyuşturucu taciri ve seri katil var. | Open Subtitles | اذن لدينا تاجر مخدرات وقاتل متسلسل في علاقة تكافلية |
Yani sen de bir uyuşturucu taciri için çalışıyorsun, Monty. | Open Subtitles | لذا تذكر، أنت تعمل لتاجر مخدرات أيضاً، مونتي |
Yani sen de bir uyuşturucu taciri için çalışıyorsun, Monty. | Open Subtitles | لذا تذكر، أنت تعمل لتاجر مخدرات أيضاً، مونتي |
Önemli bir uyuşturucu taciri yarın Seattle'dan buraya geliyor. | Open Subtitles | سيصل مهرّب مخدرات رئيسي من "سياتل" غداً. |
Aradığınız adam Adrian Essex, büyük bir uyuşturucu taciri. | Open Subtitles | (إدريان إسيكس)... مهرّب مخدرات كبير |
Ama ayrıca, Suudi bir uyuşturucu taciri olmasına da %35 şans verdiler. %15 oranla Kuveytli bir cephane kaçakçısı diyorlar. | Open Subtitles | ولكنهم أيضاً قالوا أن هنالك نسبة 35% أن يكون تاجر مخدرات سعودي، 15% أن يكون مهرب سلاح كويتي |
Hepsini bir kenara bıraksak, Bayan McCready, kendisi bir uyuşturucu taciri olur. | Open Subtitles | بالإضافة لأشياء أخرى سيدة (ماكريدي), فهو فعلاً تاجر مخدرات |
Büyük bir uyuşturucu taciri var. | Open Subtitles | - هناك تاجر مخدرات كبير |
Eğer ters bir şey yaparsan hiç tereddüt etmeden alnının çatına mermi saplayacak bir uyuşturucu taciri için çalışıyordum. | Open Subtitles | كنت أعمل لتاجر مخدرات لم يكن ليتردد في وضع رصاصه في رأسك |
Aradığınız adam Adrian Essex, büyük bir uyuşturucu taciri. | Open Subtitles | (إدريان إسيكس)... مهرّب مخدرات كبير |