"bir verici" - Translation from Turkish to Arabic

    • جهاز إرسال
        
    • على متبرع
        
    • جهاز ارسال
        
    • جهاز أرسال
        
    • جهاز بث
        
    Uçakta bizi bulmalarını sağlayacak yaygarayı koparacak bir verici var. Open Subtitles هناك جهاز إرسال في الطائرة يفترض أن يقودهم إلينا مباشرة.
    Geriye kalanlar duyabilsin diye ona gizli bir verici veriyorsunuz. TED سلمتها جهاز إرسال كي يستطيع الباقون سماعها من خلاله.
    Operatörler, düşman topraklarına göze çarpan bir verici koymak zorundaydı ve Operasyonlar Direktörlüğü yakalanırsa onu koruyamazdı. TED كان على العملياتيين جلبُ وتثبيتُ جهاز إرسال في أراضي العدو، وليس بوسع الوكالة السرية حمايتها إذا قُبِضَ عليها.
    Kocan bir verici bulduğunda o kadar acele ettiniz ki, Open Subtitles كنتِ على عجلة من أمركِ عندما عثر زوجكِ السابق على متبرع
    İçinde bir verici var, bombayı çalıştıran. Open Subtitles مع جهاز ارسال في الداخل الذي فجر القنبله
    Anahtarlarınıza bir verici yerleştirdim. Böylece sizi takip edebileceğim. Open Subtitles لقد وضعت جهاز أرسال فى مفاتيحكم لمتابعتكم
    Football dahil birçok şey etrafa saçıldı. Kaplamasına yerleştirilen bir verici var, bu yüzden tam yerini biliyoruz. Open Subtitles وقد تم سقوط الكثير من الأشياء بما فيها الكرة النووية، وهناك جهاز بث في الحقيبة لذا يمكننا معرفة مكانها بالتحديد
    Tabii böyle bir verici pek standart bir malzeme değil. Open Subtitles وبديهي، جهاز إرسال بهذه القدرة ليس من المعدات التقليدية
    Radarda görünmeyecek, o nedenle biz de bir verici yerleştirdik. Open Subtitles إنها لا تظهر على الرادار لذلك ركبنا جهاز إرسال
    Dünya'da bombayı patlatabilecek bir verici olmadığından eminiz. Open Subtitles نعرف أنه لا يوجد على الأرض جهاز إرسال لتفجير القنبلة
    bir verici alırız ve onu anakaradaki yanmış döküntü yığınıyla birlikte bir sahile atarız. Open Subtitles سنرمي جهاز إرسال مع ركام على أحد شواطئ البرّ الرئيسي
    Düşük frekanslı akustik RF tamponu bir verici. Open Subtitles إنه جهاز إرسال بتردد منخفض، وعازل للأمواج الصوتية اللاسلكية.
    ...belki de zarar görmüş bir verici ile uğraşıyordu, ya da yakalanmadan iletişim kurmaya çalışıyordu. Open Subtitles ربّما يتعامل مع جهاز إرسال تالف أو ربما يحاول الاتصال بطريقة ما لكي لا يتم كشفه
    Farkına varmam biraz zaman aldı ama havalandırmada bir verici buldum. Open Subtitles لقد استغرقني الأمر مدةً لاكتشاف ذلك, لكنني عثرت على جهاز إرسال في التهوية
    Göğsüne bir verici yerleştirilmiş bu sayede bizi takip ediyorlar. Open Subtitles لديه جهاز إرسال فى صدره هكذا أستطاعوا أن يتتبعونا
    Aynı zamanda ucunda bir verici var. Open Subtitles إنه أيضًا لديه جهاز إرسال لاسلكي في رأسها.
    Tamamen görünmez, liflerin içine dikilmiş bir verici var. Open Subtitles يوجد بداخل النسيج جهاز إرسال بداخل الألياف لا يُمكن تعقبه بشكل كامل
    Aynı zamanda bir hareket sensörü ve ona bağlı kısa menzilli bir verici bulduk. Open Subtitles وجدنا أيضا جهاز استشعار الحركة ،مع جهاز إرسال محدود المدى مرفق به
    Sana bir verici bulduk. Open Subtitles لقد عثرنا على متبرع.
    İçinde bir verici var. Open Subtitles جهاز ارسال دقيق بالداخل سوف يلغى وحدة المعالجه المركزية
    Bu bir verici demek oluyor ki, bu herifler her an karşımıza dikilebilirler. Open Subtitles هذا جهاز ارسال ، مما يعني ان الناس قادمون الي هنا بسرعة
    Baz istasyonunun sinyallerini engelleyen bir verici. Open Subtitles أنة جهاز أرسال يحجب أشارات أبراج الهواتف النقالة
    Uzaktan kumandalı bir verici olabilir. Ama çok yakında olmalı. İzini sürebilirim. Open Subtitles ربما يكون جهاز بث عن بُعد، لكن لابد أنه بالقرب من هنا ويمكنني تعقبه، ابقي هنا يا جاكي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more