"bir yük" - Translation from Turkish to Arabic

    • شحن
        
    • عبئا
        
    • عائق
        
    • لنقل البضائع
        
    • إنه عبء
        
    • يأتي العبء الذى
        
    • من العبئ
        
    • يمثل عبئاً
        
    • هو عبء
        
    • كانت عبئاً
        
    • قد أزحت
        
    • عبء كبير
        
    • عبئ ثقيل
        
    • عبئًا
        
    • كنتَ تعطيها
        
    Patlamadan hemen önce bir yük treninin geçtiğini hatırlıyor musunuz? Open Subtitles هل تتذكر مرور قطار شحن بجانبكم؟ قبل لحظة الانفجار تماماً؟
    - Kutlamak için hiç de erken değil! - Üzerimden büyük bir yük kalktı. Open Subtitles الوقت لا يكون ابدا مبكرا لنحتفل ذاك كان عبئا أزيح عن بالي
    Büyük Ortaklar sizin bir yük olduğunuzu düşünüyorlar. Open Subtitles المساهمين يرون انك عائق بالنسبه لنا واننا لا نستطيع ان نضيع
    Evet, sağ kroşesi tıpkı bir yük treni gibi. Open Subtitles أجل، لقد وجّهت الضربة مثل قطار لنقل البضائع
    Bu benim üstümde bir yük peder, ruhumun üstünde. Open Subtitles إنه عبء يثقلني يا أبتِ. يثقل روحي.
    Taşıman gereken bir yük. Open Subtitles يأتي العبء الذى يجب أن تحمله
    Bu gerçek omuzlarımızdan bastıran bir yük gibi görünse de aslında bizi daha yükseklere çıkaran bir hedefe sahip olmaktır. Open Subtitles أن ما نشعر به من العبئ الموضوع على أكتافنا هو في الواقع الشعور بالهدف الذي يرفعنا إلى مستويات أعلى.
    Oradan da bir yük gemisi bizi uluslararası sulara götürecek. Open Subtitles من هناك، نركب سفينة شحن الّتي ستأخذنا إلى المياه الدولية.
    Burası eskiden 10. Bulvar boyunca uzanan bir yük taşıma hattıydı. TED وقد كان أصلا خط شحن يمتد على طول الجادة العاشرة.
    Bu borç onun için bir yük haline gelecekti, ve o bunu taşıyamazdı. Open Subtitles لقد اصبح هذا الدين عبئا عليها و هي لم تعد تتحمله
    Majesteleri'nin yokluğunda sırtınızda ağır bir yük taşıdığınızı biliyorum. Open Subtitles أنا أعلم أنك تحمل عبئا ثقيلا في غياب صاحب الجلالة
    Yumuşuyorsun iyice, benim için bir yük haline dönüşüyorsun. Open Subtitles لقد أصبحت عاطفياً ومن ثمّ أنتَ تُمثل عائق لي
    Firma senin bir yük haline geldiğini düşünüyor. Open Subtitles ان من فى المكتب يظنوا انك عائق
    Yani, çok büyüktü, sanki bir yük treni gibi geçti. Open Subtitles كما تعلمون، أنه كبير جداً- - مر بالقرب مني كأنه قطار لنقل البضائع.
    Herhangi bir adam için taşıması ağır bir yük. Open Subtitles إنه عبء ثقيل على الرجل للقيام به
    Bu taşıman gereken bir yük. Open Subtitles يأتي العبء الذى يجب أن تحمله
    Bu gerçek omuzlarımızdan bastıran bir yük gibi görünse de aslında bizi daha yükseklere çıkaran bir hedefe sahip olmaktır. Open Subtitles أن ما نشعر به من العبئ الموضوع على أكتافنا" "... هو في الواقع الإحساس بالهدف الذي يرفعنا إلى مستويات أعلى.
    Buradaki varlığımızın bir yük olduğunu görebiliyorum ancak birbirimizle dalaşmamıza gerek yok çünkü dalaşırsak sen kaybedersin. Open Subtitles أفهم أن وجودنا هنا يمثل عبئاً و لكن ليس هناك حاجة للشجار لأننا إذا فعلنا , فأنت ستخسر
    Bahsettiği şey benim yıllardan beri taşıdığım bir yük. Open Subtitles ما تتحدث هي عنه هو عبء كنت أحمله لسنوات عديدة
    Sahip olduğun yetenek korkunç bir yük olmalı. Open Subtitles لابدّ أنّها كانت عبئاً فظيعاً... الهبة التي لديك.
    Bunun içimde nasıl bir yük olduğunu size anlatamam, Bayan Blaine. Open Subtitles يجب أن أخبركِ أنني قد أزحت بهذا ... حملاً ثقيلاً عن كاهلي
    Bana öyle geliyor ki ailen Tommy öldükten sonra senin üzerine ağır bir yük yüklemişler. Open Subtitles أتعلم؟ يبدو كأن والديك حمّلوك عبء كبير بعد موت تومي
    Bakın, Bunun inanılmaz bir yük olduğunu biliyorum, ama aslında bayağı iyi bir adam. Open Subtitles انا اعرف ان هذا عبئ ثقيل لكنه فعلا رجل جيد
    Telif hakları, yayımcılık ve okuyucular için hep bir yük olmuştur. Open Subtitles ‫فلطالما شكلت حقوق الطّبع عبئًا على صناعة النشر و على القرّاء
    Sen de suçlu olmayan bir kadına yalan söyleyerek kadının sırtına büyük bir yük bindirmiş oldun. Open Subtitles بأنك قد كذبت على أمرأة ليست مذنبة حيال ما كنتَ تعطيها من علاج في يدها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more