Sanırım birçoğunuz bir ya da daha fazla konuşmasını izlemişsinizdir. İnternette sekiz konuşması var, | TED | أفترض أن الكثير منكم قد شاهد واحدا أو أكثر من محادثاته. لديه ثمانية محادثات على الانترنت، |
Sol tarafta sistematik olarak düzenlediğim soy ağacının üyelerini gösteren bir ya da daha fazla portre paneli bulunmaktadır. | TED | على جهة الشمال توجد لوحة تصويرية أو أكثر والتي قمت فيها منهجيا بترتيب أعضاء سلالة معينة. |
Bu durum ışık bir ya da daha fazla duvardan sektiğinde bile devam eder. | TED | هذا صائب حتى لو ارتد الضوء على حائط أو أكثر. |
Bir şekilde hayatta ama bir ya da daha fazla kronik hastalığı olanlardan. | Open Subtitles | لكن مع واحدة أو أكثر من الحالات المزمنة. السمنة، السكري، مرض القلب، |
bir ya da daha fazla uçakta biyolojik silah olduğunu düşünüyoruz. - Biyolojik silah mı? - Evet. | Open Subtitles | نظن أن طائرة واحدة أو أكثر مٌفخخة بأسلحة بيولوجية |
Bildiğiniz kadarıyla, kaybolan kişi günde bir ya da daha fazla alkol çeşidi alıyor muydu? | Open Subtitles | حسب ماتعرفينه، هل الشخص المفقود يستهلك مشروباً كحولياً واحداً أو أكثر باليوم الواحد؟ |
Norden'in söylediği gibi, "Bu vizör gelmeden önce, bombalar hedeflerini, bir ya da daha fazla mille kaçırıyorlardı." | TED | وكما كان يقول نوردن عبارته الشهيرة " قبل أن اخترع موجه القنابل كانت القنابل تسقط بعيداً عن اهدافها بصورة دائمة بميل أو أكثر " |