Teyze, ben gelinin olmak istiyorum ama... oğlunuzla evlenemem çünkü o bir yalancı. | Open Subtitles | عمتي، أنا أريد لكي أكون كنتك لكنني لا أستطيع الزواج بإبنك لأنه كاذب |
O bir yalancı. Bize yalan söylüyor, dostum. O bize yalan söylüyor. | Open Subtitles | إنه كاذب ، إنه يكذب علينا ، يا رجل إنه يكذب علينا |
Seninle ilgili bildiğim tek şey koca bir yalancı olduğun. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي أنا متأكدٌ منه هو أنّكِ كاذبة لعينة |
Ama hiç arkadaşların onun nasıl bir yalancı olduğunu ortaya çıkarmaya çalışmadı mı? | Open Subtitles | لكن ألم يفعل أحد من أصدقائك أي شيء ليكشفوا كم كانت كاذبة ؟ |
Gereken değişiklikleri yapacağız, yoksa Puck bir yalancı olacak. | Open Subtitles | و سوف لن يطول الوقت قبل أن نصلح الأمر إلا سيكون الجني كاذباً |
Bu saçmalık! Herkes senin adi bir yalancı olduğunu bilir. | Open Subtitles | الجميع يعرف بأنك لا شئ سوى عجوز هزيل جهورى كذاب |
- Asla iyi bir yalancı olmadım. - Heteroseksüel görünüyorsun, Bruce. | Open Subtitles | لم أكن بارعاً في الكذب أبداً |
Bayanlar baylar tüm kanıtları dinledikten sonra eminim davalının bir yalancı korkak ve insanı sırtından vuran biri olduğunu düşüneceğinizden eminim. | Open Subtitles | سيّداتي و سادتي بعد الإستماع إلى كل تلك الأدلة أنا واثق أنّكم ستجتمعون على أنّ المدّعي عليه كاذب ورعديد وقاتل غادر |
Ya tatlı unutkan bir profesör ya da bayağı kurnaz bir yalancı. | Open Subtitles | لأنه يمكن أن يكون أستاذاً خانته ذاكرته أو أنه حقاً كاذب محتال. |
Ya tatlı unutkan bir profesör ya da bayağı kurnaz bir yalancı. | Open Subtitles | لأنه يمكن أن يكون أستاذاً خانته ذاكرته أو أنه حقاً كاذب محتال. |
Babasına şantaj yapmak için onu zombiye dönüştürdüyse çok usta bir yalancı. | Open Subtitles | لو أنه حولها إلى زومبي لابتزاز والدها فإنه كاذب من الطراز الأول |
Bence kocasının zimmetine para geçiren bir yalancı olduğunu bilmeye hakkı var. | Open Subtitles | أظن أنها يجب أن تعرف أن زوجها كاذب و مختلس |
İngiliz tarihçiler benim bir yalancı olduğumu söyleyecekler, ama tarih, kahramanları asanlar tarafından yazılıyor. | Open Subtitles | المؤرخون الإنجليز سيقولون إننى كاذب لكن التاريخ قد كتب بأيدى هؤلاء الذين أعدموا الأبطال |
Sana berbat bir yalancı olduğunu hiç söyleyen oldu mu? | Open Subtitles | هل اي شخص في أي وقت مضى اخبركي أنك كاذبة رهيب؟ |
bir yalancı ile başlamak. Güzel bir yalancı, ama buna rağmen bir yalancı. | Open Subtitles | كاذبة، لتبدأ مع كذبة جميلة لكن مع ذلك كاذبة |
Ya dürüst yaşlı bir hizmetçi ya da mutlu bir yalancı olacaksın! | Open Subtitles | اما ان تكونى عذراء عجوز امينة او كاذبة سعيدة |
adı çıkmış bir yalancı ve ayyaş olarak ünü... her yerde duyulmuş bu kadınla herhangi bir yere gitsin? | Open Subtitles | التي سمعتها معرفة في جميع الانحاء كمشهورة كاذبة وثملة؟ |
Çok dürüst olduğum için değil, çünkü berbat bir hafızam vardır ve berbat bir hafızanız varsa iyi bir yalancı olamazsınız. | Open Subtitles | لكن لأنَ لدي ذاكرة سيئَة لا يُمكنُ أن تكونَ كاذباً ماهراً لو كانَ لديكَ ذاكرة سيئَة |
Bu odadaki kimseyi telaşlandırmak istemiyorum, ama dikkati çeken birşey var ki sağınızdaki kişi bir yalancı. | TED | حسنا، الآن لآ أود تنيبه أي شخص في هذه الغرفة، لكنه أسترعى إنتباهي ذلك الشخص الذي على يمينك كذاب. |
- Hayır, iyi bir yalancı değilim. | Open Subtitles | لا، لستُ جيّداً في الكذب |
Tanık kürsüsünde doğruyu söylemene rağmen bir yalancı olarak suçlanana kadar bilmezler. | Open Subtitles | إنهم لا يعرفون الشعور حتّى يكون هنالك يخبرون الحقيقة ويتمّ إتهامهم بالكذب. |
Bir ezik olmana, bir yalancı olmana, beni aldatmana, işsiz ve beyinsiz olmana katlanabilirim. | Open Subtitles | لا انا سأرفعه مع خاسرا مع كاذبا مع محتال |
Fahişe. Şu memelere bak. Tanrım, tam bir yalancı. | Open Subtitles | يا فاجرة تفقدي تلك الحلمات يالهي، يالها من كاذبه |
Mösyö Gentileschi, şu an kadar tüm kanıtladığınız... kızınızın bir yalancı olduğudur. | Open Subtitles | السيد جنتلتشي؛ كل ما تم أثباته الآن هو أن ابنتك كذابة |
O kız deli, manipülatif bir yalancı. | Open Subtitles | انها مختله , متلاعبة , كذابه |
Dün bir yalancı olduğunu kardeşin doğruladı. | Open Subtitles | بالأمس تأكّدتُ من أنّكَ كذّاب عما تتحدّث؟ |
Elizabeth Proctor kıskanç, dedikoducu bir yalancı! | Open Subtitles | (إليزابث بروكتور) حقودة وكاذبة تنشر الإشاعات |
Az önce tam bir yalancı olduğunu itiraf etti. | Open Subtitles | لقد أعترفت للتو بأنها مدمنة كذب. |
Salaksın ve iyi bir yalancı değilsin. | Open Subtitles | أنتِ حمقاء،ولستِ كاذبةً بارعة |
Babacım, Eric sigara içiyor ve bunun hakkında yalan söylüyorsa bu onu, sigara içen bir yalancı yapmaz mı? | Open Subtitles | ابي , اذا كان ايريك مدخنا ويكذببشأنالتدخين... ألا يجعله هذا مدخناً كذاباً ؟ |