Adam oğlumun yüzüne bir yastıkla bastırıp on beş saniye içinde öleceğini söyledi. | Open Subtitles | لقد وضع وسادة على وجهه وقال أنه سيموت خلال 15 ثانية |
Lütfen yüzüme bir yastıkla basma. | Open Subtitles | رجاءً لا تضعى وسادة على وجهي. |
Öyle, canlı. O kadar canlı ki bir yastıkla gidip arkasından boğma isteği uyandırıyor insanda. | Open Subtitles | إنها مرحة ، إنها تجعلك تريد التسلل من خلفها بوسادة لتخنقها بها |
Hey adama gerçekten yardım etmek istiyorsan konuşmayı kesip onu bir yastıkla boğ. | Open Subtitles | أتريد أن تساعدهم؟ توقّفْ عن الكَلام وإخنقْه أنت بوسادة. |
Kim önünüze kırmızı kadifeden bir yastıkla sunmadan önce Howard ile Mesa Verde'yi duymamıştınız bile. | Open Subtitles | أنت و(هاورد) لم تسمعا عن (ميسا فيردي) حتى (كيم) جلبتهم إليكم بلاء أيّ عناء. |
Kim önünüze kırmızı kadifeden bir yastıkla sunmadan önce Howard ile Mesa Verde'yi duymamıştınız bile. | Open Subtitles | أنت و(هاورد) لم تسمعا عن (ميسا فيردي) حتى (كيم) جلبتهم إليكم بلاء أيّ عناء. |
Sıvı mum içirdiler ve yanan bir yastıkla boğdular. | Open Subtitles | لقد خُنق بوسادة محترقة بينما كان يشرب سوائل الشمع |
Eğer 30uma gelip hala erkeklerle takılmaktan bahsediyorsam, biri beni bir yastıkla boğsun. | Open Subtitles | إذا كنت لا أزال أواعد وأتحدث عن الرجال في عمر الثلاثين على أحد أن يخنقني بوسادة |
Vurularak öldürülmüş ya da bir yastıkla boğulmuş. | Open Subtitles | اما انه تم قتله بالرصاص او خنقت بوسادة |
Yüzünü bir yastıkla kapatıp boğarak öldürdüğün Melinda Lane miydi? | Open Subtitles | هل كانت (مليندا لين) عندما قمت بخنقها بوسادة وقتلتها؟ |
Taraki bir yastıkla boğuldu. | Open Subtitles | وتم خنق (طاراقي) بوسادة |