"bir yer olarak" - Translation from Turkish to Arabic

    • كمكان
        
    Bir şekilde, öfkeni odaklayacağın bir yer olarak, benimle hesaplaşıyorsun. Open Subtitles أنا أعنى ، حتى أنا بطريقة ما كمكان لتركيز غضبك
    Emmanuel Macron'un; Afrika'yı 2017'de, kadınların 7-8 çocuk sahibi olduğu bir yer olarak tasavvur edişine katılıyor muyuz TED هل نقبل تصور إيمانويل ماكرون عن أفريقيا 2017 كمكان حيث جميع النساء لديهن سبعة إلى ثمانية أطفال؟
    Ve Afrika hakkında gerçekten bu konuşma arzusunu hatırlıyorum yaşadığımız ve insanların yaşadıkları ve hayatlarını sürdürdükleri, hepimiz gibi insanların rüyalarının olduğu bir yer olarak. TED و حقيقة أتذكر تلك الرغبة بالتحدث عن إفريقيا كمكان عشنا فيه وعاش فيه الناس و استمروا في حياتهم, و كانت لهم أحلام كما لنا جميعا.
    Muhtemelen sosyal medyayı seyahatlerimizden ve hayatlarımızdan fotoğraflar paylaşabileceğimiz güzel bir yer olarak görüyoruz. TED ربما يمكننا جميعاً الإشارة إلى وسائل التواصل الاجتماعي كمكان جيد لمشاركة صور أسفارنا وحياتنا.
    Ama hepiniz bilmelisiniz ki bu sevimli kenti daima... misafirperver ve nazik bir yer olarak hatırlayacağım ve... yuva.... yuvalar. Open Subtitles و لكن اريدكم ان تعرفوا جميعا أننى سأظل أتذكر هذه المدينة الجميلة كمكان به كرم الضيافة و حسن المعاشرة و البيوت
    Eğer yine bir sorun olursa, bizi emniyetli ve sığınabileceğin bir yer olarak görebilirsin. Open Subtitles إذا واجهت المشاكل من جديد، اعتبرينا كمكان آمن وملاذ
    "Peder, yaşadığımız bu Cenneti, uzak durulacak bir yer olarak değil, yeniden başlanacak yer olarak inşa etti." Open Subtitles خلق الأب عدن أبرشية لا كمكان للحصول على بعيدا، ولكن كمكان للبدء من جديد.
    İnanacak bir şeyin olduğu için mutluyum, ama ben dünyayı, ...olayların öylesine olduğu bir yer olarak görüyorum. Open Subtitles أنظري, أناسعيدلإنكلديكيشئتؤمني به. ولكني أري العالم كمكان حيث تحدث فيه الأشياء فقط
    Hepimizin topluluğumuzu, geçmişimizden ve aynı zamanda kendimizinkiymiş kadar diğerlerinin deneyimlerinden de gurur duyduğumuz bir yer olarak hayal etmesini istiyoruz. TED نريد جميعاً أن نتخيَّل المجتمع كمكان نشعر فيه بالفخر ليس فقط بأصولنا، لكن يمكن أيضاً أن نستفيد من خبرات الآخرين، كما لو كانت خبراتنا.
    Evi sevdim, Lordum. Burayı, çalışacak bir yer olarak sevdim. Open Subtitles أحب البيت سعادتك أحبه كمكان للعمل.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more