Yayın temiz. Sinyal başka bir yerden geliyor. | Open Subtitles | البث مستمر بوضوح الإشارة تأتي من مكان آخر |
Paslı borular falan, bilmiyorum. bir yerden geliyor, dostum. | Open Subtitles | الأنابيب الصدئة أو شيء من هذا , أعلم انها تأتي من مكان ما |
Sanırım sahip olduğumuz güç, karanlık bir yerden geliyor. | Open Subtitles | تلك القوّة التي نمتلكها تأتي من مكان مظلم، |
Bağırdığı yöne her gidişimde sesi başka bir yerden geliyor gibiydi. | Open Subtitles | و في كل مره أذهب إلى حيث اعتقدت أنها كانت، الصراخ يأتي من مكان آخر |
bir yerden geliyor olmalı. Mason. Gitmeliyiz. | Open Subtitles | لابد انه يأتي من مكان ما ميسون يجب أن نذهب |
Çıkardığım her ses, çok samimi bir yerden geliyor. | Open Subtitles | أي ضجه أصنعها ، تأتي من مكان صادقاً للغاية |
Tüm bu yetenekler tek bir yerden geliyor bilim adamlarımızın Sıfır Numaralı Gezegen adını verdiği öteki boyut. | Open Subtitles | كل هذه القدرات تأتي من مكان واحد بعد آخر اطلقوا عليه علمائنا الكوكب صفر |
Ruh senin et ve kemiğinden ve benim bir ve sıfırlarımdan gelmiyorsa başka bir yerden geliyor olmalı; | Open Subtitles | إذا كانت الروح لا تأتي من لحمك ودمك أو آحادي وأصفاري اذا فهي تأتي من مكان آخر |
Bütün bu yetenekler tek bir yerden geliyor. | Open Subtitles | كل هذه القدرات تأتي من مكان واحد |
Ama bu iyi bir yerden geliyor. | Open Subtitles | إنها تأتي من مكان طيب |
Ama o çocuk çok daha karanlık bir yerden geliyor. | Open Subtitles | ولكن ذلك الفتى يأتي من مكان أكثر ظلمة |
Ama o çocuk çok daha karanlık bir yerden geliyor. | Open Subtitles | ولكن ذلك الفتى يأتي من مكان أكثر ظلمة |
O çok yüksek bir yerden geliyor. | Open Subtitles | إنه يأتي من مكان أعلى |
Ve bu bir yerden geliyor. | Open Subtitles | وهذا يأتي من مكان ما |
Kendi beyninden geliyormuş gibi ama aslında başka bir yerden geliyor. | Open Subtitles | ولكنه يأتي من مكان آخر هل ... |