Tamam, evi, mücevheri ve arabayı düşünürsen, bu paranın bir yerden gelmiş olması gerek yani ihtimallere göre bu çerçevede bir de erkek mevcut. | Open Subtitles | إذن إن فكرنا بأمر المنزل، المجوهرات والسيارات... المال جاء من مكان ما، وأنا .. أري وجود رجل ما في الأمر. |
Kan bir yerden gelmiş olmalı, değil mi? | Open Subtitles | لابد أن الدم جاء من مكان ما |
Ama bir yerden gelmiş, hanımefendi. | Open Subtitles | لقد جاء من مكان ما يا سيدتى |
Bu çamur özel bir yerden gelmiş olmalı patron. | Open Subtitles | أيها الرئيس، هذا الطين من شأنه أن يأتي من مكان محدد للغاية. |
Sadece bir yerden gelmiş olabileceğini söylediler... | Open Subtitles | قالوا إنه يأتي من مكان واحد فقط.. |
Evet, ama taşlar bir yerden gelmiş ve bize bir şey söyleyebilirler. | Open Subtitles | أجل،ولكن لابد من أن الحجارة أتت من مكان ما لذا فبإمكانهم إخبارنا شيئًا |
O asbestos herhangi bir yerden gelmiş olabilir. | Open Subtitles | لابد أنها أتت من مكان ما. |
Fakat Dünya'da Nakhla'ya düşen türdekiler yalnızca bir yerden gelmiş olabilirlerdi. | Open Subtitles | لكن النوع الذي ارتطم بمدينة (النخلة) قد يأتي من مكان واحد فقط |