Asla son bulmayacak savaşlarda akan kanların üzerine kurulmuş bir yerdir. | Open Subtitles | إنه مكان تفوح منه رائحة الدم العفنة بسبب المعارك الغير منتهية |
Hey, aklımdan çık. Karanlık bir yerdir, oraya girmek istemezsin. | Open Subtitles | أنتِ، أخرجي من رأسي إنه مكان مظلم، لن يروق لكِ |
Baylar, burası TA Kumanda Merkezi. Çok neşeli bir yerdir. Fevkalade bir yer. | Open Subtitles | هيا هناك الكثير من الضحك هنا انه مكان رائع |
Özel bir yerdir, özellikle kar yağdığında-temiz kokar. | Open Subtitles | انه مكان لطيف ،خصوصا عندما يتساقط الجليد،تستنشقين هواء نقيا |
Eğer hala ayaktaysa, birini saklamak için harika bir yerdir. | Open Subtitles | أذا كان مازال قائماً فهو مكانٌ جيد لأخفاء أحدهم |
çok iyi bir yerdir efendim. sadece 16 sokak ileride. | Open Subtitles | إنه مكان شديد الروعة للسكن ويبعد فقط 16 خطوة من هنا |
Aslında orası da çok güzel bir yerdir ve sadece 16 blok ötede. | Open Subtitles | إنه مكان شديد الروعة للسكن ويبعد فقط 16 خطوة من هنا |
İnsanın bir uçtan öbür uca, tek başına yürümesi için son derece güzel bir yerdir. | Open Subtitles | إنه مكان جميل للمشي وحيداً و التفكير بكل الأشياء |
Yani, tam olarak, bir şekilde gidebileceğiniz ve henüz var olmayan bir yerdir. | Open Subtitles | وهو الحضور المتواصل في العقل من خلال التذكر إنه مكان تستطيع بشكل ما الذهاب إليه |
Orası umut vadeden heyecan ve sürprizlerle dolu rüyaların gerçek olabileceği bir yerdir. | Open Subtitles | إنه مكان مملوء بالوعود، والإثارة، والمفاجآت. |
Bütün şu polislere bak, gerçekten burada mı yemek istiyorsun? Burası Pop's, harika bir yerdir. Eğer bir polissen, Pops'da yersin | Open Subtitles | انه مكان عظيم، حانات هيا الحانات لأجل الشرطة |
Her nerede sakladıysanız eminim dahiyane bir yerdir. | Open Subtitles | وايا كان المكان الذي تختبئ به اعتقد انه مكان عبقري جدا |
Harika bir yerdir. Yucatan peninsula nın kuzey yakasında | Open Subtitles | انه مكان رائع وفي الطرف الشمالي من شبه جزيرة يوكاتان |
Bilmenizi isterim ki eviniz kutsal bir yerdir ve mahremiyet önemlidir. | Open Subtitles | أريدُكِ أن تعلمي أنَّ منزلكِ مكانٌ مقدّس وخصوصيتُكِ مهمة لي. |
Bu tamamen güvensiz bir yerdir! Eşim ve ben gidiyoruz. Haydi gidelim. | Open Subtitles | هذا بالتأكيد ليس مكاناً آمناً سأغادر أنا وزوجتي، هيا |
Saklı Cennet'e, acayip bir yerdir, ha! Görünce bayılacaksın. | Open Subtitles | الى الجنة الصغيرة، انها مكان رائع ستعجبك |
Ve bundan sonra, tek ihtiyaciniz olan olay basladiginda saklanacak bir yerdir. | Open Subtitles | وبعد ذلك كل ما تحتاجه هو مكان جيد للاختباء عندما يبدا العرض |
Bu gerçekten ender rastlanır bir durum ama, Tiffany çok anlayışlı bir yerdir. | Open Subtitles | حسناً ، أنها غير مألوفة نوعا ما ، يا سيدتي ، لكنني أعتقد أنكم ستجدون أن (تيفاني) متفهمه جداً. |
Bir şato gibi olmasa da, evim diyebileceğiniz harika bir yerdir. | Open Subtitles | لعلها ليست قصر فرنسي، ولكن مؤكد أنه مكان طيب لتدعينه بالديار. |
Meadowbank'ın iyi işlemesinin nedeni benim risk almış olmamdır. Gelenekçi olmayan bir yerdir. | Open Subtitles | ً ميدووبــنك ً تعمل ، لأنني ركبت الأهـوال إنها مكان غير مألـوف |
Ceset çiftliği bedeninizi bilime bağışlayabileceğiniz bir yerdir. | TED | مزرعة الجثث هي مكان يستطيع فيه المرء التبرع بجثمانه للعلم. |
Burası sihirli bir yerdir Rio'da her şey olabilir | Open Subtitles | * (يمكن للسحر أن يقع لأجل (ريو * |
Uçurumun kenarındasın ve ben de orada bulundum. Karanlık ve yalnız bir yerdir ve sana söylüyorum bu dönüş yolun. | Open Subtitles | فأنتَ على الحافة، ولقد كنتُ بموقفكَ إنّه مكان مظلم ووحيد، وأقول لكَ |