Özellikle gitmek istemediğim bir yere gitmeyi erteleyip duruyordum. | Open Subtitles | أترى ، إني أحاول الذهاب إلى مكان لا أريد الذهاب إليه. |
Daha önce hiç gitmediğim bir yere gitmeyi ve seninle gitmeyi istiyorum. | Open Subtitles | - أجل - أود الذهاب إلى مكان لم أكن به من قبل ... و أريد الذهاب معك, لذا |
Zachary'nin beni bulamayacağı, güvende olabileceğim bir yere gitmeyi.. | Open Subtitles | الذهاب إلى مكان ما حيث زاكاري) لا يستطيع أن يجدني) حيث أكون آمنة |
- Henüz eşyalarını toplamamıştı ama başka bir yere gitmeyi düşündüğüne eminim. | Open Subtitles | لكن لا يفارقني الشعور أنه كان ذاهب لمكان ما. ربما لأنه كان كذلك بالفعل. |
Umarım koruman olmadan bir yere gitmeyi düşünmüyorsundur. | Open Subtitles | لا أظنك ذاهب لمكان دون حارسك الشخصي |