"bir yetenek" - Translation from Turkish to Arabic

    • موهبة
        
    • هبة
        
    • الموهبة
        
    • مهارة
        
    • للمواهب
        
    • موهوب بالفطرة
        
    • بعض المواهب
        
    Böyle bir yetenek, sahte şeyler satmaya çalışan biri için milyonlarca dolar demek. Open Subtitles موهبة مثل تلك يمكن أن تساوي الملايين لتاجر تحف فنية يسعى لبيع المُزيّفات
    İnsanlar buna bir yetenek diyor ama aslında bir yük. Open Subtitles الناس يسمونها موهبة, ولكنها في الحقيقة هي أقرب مايكون للعبء.
    Sende özel bir yetenek var. Open Subtitles يخبرنى أن لديك هبة خاصة وأنا أعنى ما أقوله تماماً
    Bildin. Bildin! Bu bir yetenek değil! Open Subtitles لقد كنت تعرف , لقد كنت تعرف هذه ليست هبة
    Bu, arkadaşlarımızın hayran olacağı bir yetenek olmasa bile... Open Subtitles ومع انها لم تكن الموهبة التى تثير إعجاب أى من أصدقائنا
    Babam uzun yolculuklarda asla kenara çekmezdi yani çişimi tutmak çocukluğundan kalma bir yeteneğim tabi buna bir yetenek derseniz. Open Subtitles أبي لم يكن يوقف السيارة في الرحلات الطويلة لذا فعل هذا، مهارة منذ طفولتي إذا كنت ستطلق على هذا مهارة
    Bu bir yetenek yarışması olduğuna göre işin içine biraz yetenek katalım dedik. Open Subtitles بما أنه عرض للمواهب , نعتقد أنه يجب أن تتواجد فيه بعض مواهب.
    Ben de herhangi bir yetenek gerektirmeyen bir şeyle ilgili rekor kırmaya karar verdim. TED لذا قررت أن أسجل رقمًا قياسيًا في أمر لا يتطلب أي موهبة على الإطلاق.
    Bir yeteneğin var su götürmez bir yetenek ve bunu kullanmak senin görevin. Open Subtitles لديك موهبة موهبة أكيدة وواجب عليك لاستخدامها.
    Bu biraz... ..insanın buradakilerde olmayan özel bir yetenek sergilemesi gerekir. Open Subtitles -علي المرء ان يبرهن موهبة فريدة لا توجد عند الموجودين هنا
    Babam gizemli bir yetenek olduğunu söylüyor ve nefes almayı bırakmayı kafama koyduğum gün benim sonum olacakmış. Open Subtitles أبي يقول انها موهبة سوداء واليوم خطر بفكري أن التوقف عن التنفس سيكون الأخير
    Babam gizemli bir yetenek olduğunu söylüyor ve nefes almayı bırakmayı kafama koyduğum gün benim sonum olacakmış. Open Subtitles أبي يقول إنها موهبة سوداء وأن اليوم الذي أفكر فيه بحبس نَفَسي سيكون الأخير
    Ama o büyük bir yetenek. Kendin de milyonlarca kez bunu söyledin. Open Subtitles لكنه موهبة عظمى ، لقد قلت ذلك بنفسك مراراً
    Başkalarına,hatta kendinize yardım edebileceğiniz bir yetenek Open Subtitles هبة القدرة على مساعدة الآخرين و ربما مساعدة انفسكم
    Sence melez bir insana dönüşmek bir yetenek mi? Open Subtitles أتعتقد أن التحوٌل لإنسان هجين يُعتبر هبة ؟
    Müşterilere ihtiyaçlarının karşılandığını hissettirmekte çok iyi olduğun ortaya çıktı ama Bay Cosgrove'da nadir bir yetenek var. Open Subtitles لقد أصبح ظاهر بأنك ممتاز بجعل العملاء يشعرون بان إحتياجاتهم مُلبيّة لكن لدى السيد كوزجروف هبة نادرة لجعلهم
    Hepimizin yetenekleri vardır, belirli yeteneklerimiz arkadaşım Allah vergisi yetenekler, fakat sanırım yüce Tanrımız sana da bir yetenek vermeyi unutmuş olabilir mi? Open Subtitles كل شخص فينا لديه مواهب ، مواهب مؤكدةياصديقي.. منح من الله ، ولكن لربما يا صديقي ليس لديكِ هبة منه
    Bu bir yetenek! Bunu bana babam verdi, şimdi de ben sana verebilirim. Open Subtitles إنها هبة أعطانى إياها أبى و الأن أستطيع إعطائكِ إياها.
    Bu, arkadaşlarımızın hayran olacağı bir yetenek olmasa bile... Open Subtitles ومع انها لم تكن الموهبة التى تثير إعجاب أى من أصدقائنا
    Büyük bir yetenek. 13 yılda iki felsefe kitabı yazdı. Open Subtitles الموهبة الضخمة كِتابان فلسفيان في 13 سنةِ
    İşi bilimi politikacılara açıklamak ve bu bağlamda yararlı bir yetenek. Open Subtitles وظيفته هي شرح العلوم للسياسيين في هذا الصدد، هي مهارة مفيدة.
    Sorun değil çünkü bugün yeni bir yetenek kazandınız, TED لا بأس، لأنّك تعلّمت مهارة جديدة اليوم.
    Bu nedenle personel ve aileler tarafından düzenlenen bir yetenek yarışmamız var. TED ولهذا السبب لدينا عرضًا للمواهب تم وضعه من قبل الموظفين والأطفال للعائلات والأصدقاء.
    - Böyle şarkı söyleyebilmen harika bir şey. - Bu bir yetenek bebeğim. Open Subtitles انت مثير للاعجاب انت تقفي الكلام بشكل رائع انت موهوب بالفطرة
    Bakın burda gerçek bir yetenek varmış. Open Subtitles يبدو أن لدينا بعض المواهب الجيدة في الحفل الليلة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more