Dün gece karıma ve kızlarıma yalan söyledim. Onlara ailesi İsveç'te tren kazasında ölmüş bir yetim olduğunu söyledim. | Open Subtitles | لقد كذبت على زوجتي وبناتي الليلة الماضيه, وأخبرتهم بأنك يتيم وأن والديك قد قتلوا في حادث قطارالرصاصة في السويد |
Bütün Connecticut'ta dansta beni alt edecek bir yetim yoktur. - 10 yıldır dans etmemiştim. | Open Subtitles | لم يكن هناك أي يتيم في كل كونيكتيكت يمكن أن يهزمني في الرقص |
Yoksa kendini John Wayne, Rambo ya da Marshal Dillon zanneden... ..kültür erozyonuna kapılmış, zavallı bir yetim mi? | Open Subtitles | يتيم آخر, بدون ثقافة الذي يَعتقدُ بأنّه جون وَين, رامبو, المارشال ديلون؟ |
Bu arada o bir yetim. Ama acıma duygunla oynamasına izin verme. | Open Subtitles | بالمناسبة , إنّها يتيمة لكن لا تجعليها تلعب بعواطفك ؟ |
Jane bir yetim ve Bayan Bates daha iyi günler görmüştü. Ben de çabalıyorum işte. | Open Subtitles | جاين يتيمة , وانسة بايتس مرت بضائقة ولكني احاول |
bir yetim olarak büyümek çok zor olmalı. | Open Subtitles | لا بد وأنه كان من الصعب أن تكبرى وأنت يتيمه |
Bu çocuk, senin yüzünden bir yetim miskin nedeniyle senin apartmanın koşulları. | Open Subtitles | هذا الطفل اصبح يتيما بسببك بسبب الوضع الحقير لمجمع الشقق الخاص بك. |
Küçük bir yetim olmak o kadar da kötü değil. | Open Subtitles | أن تكون يتيماً صغيراً ليس دائماً شيئاً سيئاً؟ |
Kendini AVusturalyalı bir yetim gibi tanıttı, hatta kendisini inandırıcı kılabilmek için, oradaki küçük bir kasaba hakkında bilgiler bile edindi. | Open Subtitles | زعم انه يتيم من أستراليا وتحدث ايضا عن بلدته الصغيرة في الريف الأسترالي بهدف اقناع الناس بروايته |
Bu... ailesi İsveç'te tren kazasında ölmüş bir yetim. | Open Subtitles | هذا يتيم قتل والداه في حادث قطار الرصاصة في السويد |
Yakınlarda yaşayan Henry adında bir yetim var. | Open Subtitles | هناك فقير يتيم اسمه هنري الذي يعيش بانخفاض الطريق. |
Ama bir yetim düşüp ölürse diye tüm gerekli evraklar hazırlandı. | Open Subtitles | ،لكن كل الإجراءات المستندية جاهزة وثمّة يتيم قد يُطرد للتهلكة إذا أخفق |
Kamp yapma, yarışma ve buna benzer değişik şeyler yapacaktık ama o her zaman çok meşguldü diğer babalar hep gelirdi ben ise salak bir yetim gibi kalırdım | Open Subtitles | لكن كان دائماً مشغول وكل الآباء يذهبون وشعرت أنني يتيم غبي |
Onlara aile konusunda hiç sıkıntı çıkarmayacak bir manken bulmuşlar koca penisli bir yetim. | Open Subtitles | ووجدوا عارضاً آخر والذي لم يورطهم بمشاكل مع والديه يتيم مقطوع من شجرة |
POLİS AKADEMİSİNE BİRİNCİLİKLE GİREN BİR YETİM | Open Subtitles | يتيمة هي فتاة متفوقة فى الدراسة تم قبولها فى الأكاديمية الشرطة |
Çöplükte yaşayan bir yetim olmana o kadar üzüldüm ki 10 yaşında bir çocuğu ameliyat etmene izin veriyorum. | Open Subtitles | أجل، أشعر بالسوء الشديد لأنكِ كنتِ يتيمة تخلى عنها الجميع، |
Kendisi meteliksiz bir yetim olur, haline acıyıp evimize aldık. | Open Subtitles | يتيمة بلا ثروة والتي شملناها بالعطف الموجود في قلوبنا |
Umarım bir yetim olmak ona çok koymaz. | Open Subtitles | آمل أنها لا تتقبل أنها يتيمة بطريقة صعبة. |
Eskiden benim hakkımda sokak sürtüğü olmam gibi fikirlerin vardı... ya da hastalıklı bir yetim gibi. | Open Subtitles | كنت تفكر بي كثيراً كعاهرة شوارع أو يتيمة صاحبة أمراض |
20 yıl önce, kapıma bir yetim getirdin. | Open Subtitles | منذ 20 عاماً أحضرتي يتيمة إلى باب منزلي. |
bir yetim olduğumu fark ettiğim andan beri bir geleceğim olmadığını biliyordum. | Open Subtitles | منذ الآن ،ادركت انى يتيمه علمت انى ليس لدى مستقبل |
Senin karaktersin bir yetim. | Open Subtitles | كما ترين , شخصيتك يتيمه ويتوجب عليك العودة |
Yaşayan akrabaları olmadığı için bir yetim olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | وانا اعتقد ان نشأ يتيما بلا اقارب احياء. |
Bu yüzden, Gilbert sonunda okula geri dönebildiğinde o da bir yetim olacak. | Open Subtitles | لذا من المحتمل جداً بأنه عند عودة "غيلبرت" إلى المدرسة أخيراً، سيكون يتيماً. |