| Eğer elimiz boş dönersek bu tek yönlü bir yolculuk olacak. | Open Subtitles | ،اذا لم نعد بأي شيء ستكون رحلة ذهاب فقط من الأساس |
| Yaşlı adamın haklı olduğunu umalım, yoksa bu oldukça kısa bir yolculuk olacak. | Open Subtitles | دعونا نأمل أن يكون الرجل على حق أو أنها ستكون رحلة قصيرة |
| Kemerleri bağlayın çünkü çok çılgın bir yolculuk olacak. | Open Subtitles | لذا أربطوا الأحزمة, لأنها ستكون رحلة مجنونة. |
| Bunun için bana teşekkür edeceksin. Uzun bir yolculuk olacak, ve emin ol acıkacağız. | Open Subtitles | اشكروني لاحقاً انها رحلة طويلة وهذا القندس يجوع سريعاً |
| Uzun bir yolculuk olacak sanırım? | Open Subtitles | سوف تكون رحلة طويلة, اليس كذلك؟ |
| Bu, daha önce yaşamadığınız bir yolculuk olacak. | Open Subtitles | هذه ستكون رحلة مختلفة عن غيرها من الرحلات. |
| Evet. bir yolculuk olacak Olmadan yaşam boyunca Orta Avrupa'dan ayrılıyor. | Open Subtitles | ستكون رحلة ممتعة بدون مغادرة منتصف اوروبا |
| Bu, Plüton'a insanlı uzay aracının gideceği özel anlamlı bir yolculuk olacak. | Open Subtitles | "ستكون رحلة برجل الى "بلوتو ذات إحساس خاصّ جدا هى لن يكون لديها شخص حيّ حقيقي |
| Uzun bir yolculuk olacak gibiydi ve acele etmeyi gerektirecek bir neden de yoktu. | Open Subtitles | ستكون رحلة طويلة وليس هناك سبب للعجلة |
| - Sarsıntılı bir yolculuk olacak. | Open Subtitles | ستكون رحلة مليئة بالمطبات حسناً |
| Çok güzel bir yolculuk olacak Brian. | Open Subtitles | تعلم بأنها ستكون رحلة جيدة يا براين |
| Yavaş ol denizci! Bu uzun bir yolculuk olacak. | Open Subtitles | تمهل أيها البحّار تلك ستكون رحلة طويلة |
| Emniyet kemerini bağla, sarsıntılı bir yolculuk olacak. | Open Subtitles | اربطي حزام الأمان ستكون رحلة متعبة |
| İlginç bir yolculuk olacak. | Open Subtitles | ستكون رحلة ممتعه |
| Sarsıntılı bir yolculuk olacak! | Open Subtitles | ستكون رحلة مزعجة |
| Çok uzun bir yolculuk olacak. | Open Subtitles | هذه ستكون رحلة لمدة طويلة |
| Uzun bir yolculuk olacak. | Open Subtitles | ستكون رحلة طويلة |
| Uzun bir yolculuk olacak ama Heart'ı devirmek için en iyi şansımız bu. | Open Subtitles | انها رحلة شاقة، ولكنه خيارنا الأفضل لأسقاط القلب. |
| Uzun bir yolculuk olacak. Ailene ne diyeceksin? | Open Subtitles | انها رحلة طويلة ماذا ستخبرك عائلتك به؟ |
| Uzun bir yolculuk olacak gibi | Open Subtitles | من المحتمل بان تكون رحلة طويلة |
| Ayrıca uzun bir yolculuk olacak ve yalnızlaşabilirim. | Open Subtitles | بالإضافة إلى إنها رحلة طويلة و ربما أكون وحيداً |
| Uzun bir yolculuk olacak ama işe yararsa yapmamız gereken son uzun yolculuk olur. | Open Subtitles | إنّها رحلة طويلة، لكن إن نجح سعينا، فستكون آخر رحلة طويلة نتجشّمها. |
| Boşta ne varsa sıkıca bağla, sarsıntılı bir yolculuk olacak. | Open Subtitles | اربط اى حاجه ممكن تطير. سيكون الطريق وعر |
| Çok sıkıcı bir yolculuk olacak. | Open Subtitles | ستكون مسيرة مُملة للغاية. |