bir yolculuktan her dönüşünde hep sana olabildiğince sıkıca sarılırdım. | Open Subtitles | , كل مرة كنت تعود فيها من رحلة كنت أضمك بأقصى قوة لديّ |
Mekanik kolunu düzeltmek için zorlu bir yolculuktan dönen | Open Subtitles | يمكنني أن أكون القبطان العائد من رحلة سحرية ليستعيد ذراعه الآلي |
Uzun bir yolculuktan geldiler. Yine de hiçbiri ihtiyaç gidermeye gelmedi. | Open Subtitles | بعد العودة من رحلة طويلة ولا أحد منهم لديه رغبة في ترك السفينة. |
Sadece normal bir yolculuktan bahsetmiyorum... | Open Subtitles | أنا لا أتحدث فقط عن السفر العادى |
Sadece normal bir yolculuktan bahsetmiyorum... | Open Subtitles | أنا لا أتحدث فقط عن السفر العادى |
Kafayı bulmak mı? Hayır. bir yolculuktan bahsediyoruz dostum. | Open Subtitles | عن رحلة رائعة للعقل وليس تخدير له |
Şöyle bir şey önersem, birlikte bir şeyler yapın derim, sanki kızınız okuldan veya uzun bir yolculuktan dönmüş gibi. | Open Subtitles | إن سمحتم لي باقتراح شيء، قد يكون من اللطيف أن تفعلوا شيئاً معاً، كما قد تفعلون لو كانت في عطلة مدرسية أو عائدة من رحلة طويلة. |
Damon'ın kim olduğunu ve neler yaptığını unutmam için bir yolculuktan ve beni kurtarmasından fazlası gerekli. | Open Subtitles | الأمر سيتطلب أكثر من رحلة على الطريق و إنقاذة. لأنسى من هو (دايمُن) و ما فعله. |
Uzun bir yolculuktan yeni geldi. | Open Subtitles | لقد عاد للتو من رحلة طويلة. |
Yok, bir yolculuktan döndü ve... | Open Subtitles | -كلا، لقد عادتَ من رحلة ... |
Kafayı bulmak mı? Hayır. bir yolculuktan bahsediyoruz dostum. | Open Subtitles | عن رحلة رائعة للعقل وليس تخدير له |