William Herschel teleskobun bir zaman makinesi olduğunu anlayan ilk insandı. | Open Subtitles | كان وليام هرشل أول من عرف أن المنظار هو آلة زمن |
Ve bir zaman makinesi yapmak istiyorum" | TED | فيتحرك الانسان بين الازمان . .كنت اريد ان اصنع آلة زمن |
İçinizden biri bana bir zaman makinesi verse bu cevaplaması çok kolay bir soru olurdu. | TED | هذا سؤال سهل لكي تتم إجابته في حال رغب أحدكم في إعطائي آلة زمن. |
Böyle bir zaman makinesi, tüm evreni yöneten ana kurallardan birini çiğnemiş olurdu. | Open Subtitles | هذا النوع من آلة الزمن ينتهك قاعدة أساسية هى التى تحكم الكون كله |
Keşke Einstein olsaydım, o zaman bir zaman makinesi icat edip senin iyi olduğun zamanlara geri dönerdim. | Open Subtitles | 'السبب ثم فما استقاموا لكم فاستقيموا يخترع آلة الزمن وأعود إلى عندما كنت لطيفة. |
büyük bir makine, süper, TED-e yakışan bir makine, ve diyelim ki bu bir zaman makinesi. | TED | ماكينة كبيرة , آلة تيد الحديثة , وإنها آلة زمنية . |
Evren, inanılmaz derecede büyük olduğu için, bu araştırmada bize yardımcı olacak bir aracımız var, bu bir anlamda bir zaman makinesi. | TED | في الواقع لدينا أدوات لتعيننا في دراستنا هذه وهي حقيقة أن الكون هائل جدا كأنه آلة زمن على نحو ما. |
bir zaman makinesi. Evet. Değişim kapasitörü buradan geçiyor. | Open Subtitles | آلة زمن بالفعل، هنا حيث يوضع مكثف التدفق |
Kozmik dizeleri kullanarak bir zaman makinesi nasıl yaratılır. | Open Subtitles | إذأً ، إليكُم طريقة بناء آلة زمن بواسطة الخيوط الكونيّة |
Peki ama iş kendi kaynaklarımıza kalırsa bir zaman makinesi inşa edebilir miyiz? | Open Subtitles | ولكن ماذا لو لم يبق لنا سوى مصادرنا الخاصة ؟ هل يمكننا بناء آلة زمن على الإطلاق ؟ |
Barındırabilir çünkü, sadece bir yıldız gemisi değil, aynı zamanda bir zaman makinesi. | Open Subtitles | يمكنها ذلك ، لأنها ليست مجرد سفينة فضاء إنها آلة زمن أيضاً |
Geminin yüksek hızı, onu bir zaman makinesi moduna dönüştürüp, saatini yavaşlatır, dolayısı ile üç, dört hafta içinde | Open Subtitles | سرعة المركبة العالية دفعتها و جعلت منها آلة زمن فبطئت ساعاتها |
Bu fincan tabağı bir zaman makinesi ise; önce ikimiz gideceğiz. | Open Subtitles | لو هذا الصحن حقًّا آلة زمن فأنت وإيّاي سنذهب أوّلًا. |
Kendine bir zaman makinesi bulup Eski Ahit zamanlarına dönmüşsün derdim. | Open Subtitles | اقول انك عثرتعلي آلة زمن وعدت بها للعصور القديمة |
Böylelikle, yeni doğanı kullanarak bir zaman makinesi yaptırıp ve onunla geriye gidip, çocuksuz halimize dönebiliriz. | Open Subtitles | لو كان لدينا واحد آخر يصنع آلة الزمن تعيدنا إلى الوراء قبل إنجاب الأطفال |
Güzel. Elinde bir zaman makinesi var mı, böylece geri gidip herşeyi geri döndürebiliriz? | Open Subtitles | جيد , هل لديها آلة الزمن كي نذهب للخلف ونعكس كل شيء ؟ |
bir zaman makinesi olsa demiş. Düğmesine basacakmış da. | Open Subtitles | وعندما كان صغيرا تمنى لو كانت هناك آلة الزمن |
Projeni mahvetmek için bir zaman makinesi çaId_BAR_ . | Open Subtitles | لقد سرق آلة الزمن , و أتى إلى المعرض العلمي و أتلف مشروعك العلمي |
Beni yarın sabah geri getirebilir misin? Bu bir zaman makinesi, 5 dakika öncesine bile götürebilirim. | Open Subtitles | هل يمكنك أن تعيدني غداً صباحاً - إنها آلة زمنية يمكنني أن أرجعكِ لخمس دقائق ماضية - |
Sizi geleceğe götürmek için gerçek zamanı kullanması gereken bir zaman makinesi. | Open Subtitles | إنها مثل آلة زمنية تأخذ المدة الحقيقية... لتأخذك الى المستقبل |
İşte başka bir zaman makinesi daha, birşeyi roketlerden daha fazla hızlandırıyor. | Open Subtitles | هذه آلة زمنيّة أُخرى و تُسرّع الأشياء أكثر حتى من السُفن الفضائيّة |
Kara delikler bir zaman makinesi değillerdir. | Open Subtitles | .الثقوب السوداء ليست آلات زمنيّة |