der. Şimdi de bu piyangonun biraz değişik hali: dokuz bileti de Leroy adlı şişko birisinin aldığını düşünün. | TED | الآن ، هناك نوع مختلف قليلاً لهذا اليانصيب: تخيل أن التسع تذاكر كلها يملكها شخص سمين يسمى لوري. |
Ev bizim ev ama nedense biraz değişik görünüyor. | Open Subtitles | إنه منزلنا ، لكن بطريقةٍ ما يبدو مختلف قليلاً |
Rusya'da okudu bu yüzden oyunculuk tarzı biraz değişik. | Open Subtitles | لقد درسَتْ التمثيل في روسيا. لهذا أسلوب تمثيلها مختلف قليلاً. |
Tamam? Yapmanızı istediğim şey de tam olarak bu, ama biraz değişik olarak. Birleştireceksiniz. | TED | وهذا بالضبط ما أريدكم ان تفعلوه ولكن بطريقة مختلفة قليلاً , ولكن بدمجها |
Şimdi izin verirseniz bu hikâyeyi farklı karakterler ve biraz değişik bir faaliyet üzerinde anlatayım. | TED | الآن، دعوني احكي لكم نفس القصة بشخصيات مختلقة وعملية مختلفة بعض الشيء. |
Bak, biliyorum o biraz değişik ama bence bunu konuşmak için erken. | Open Subtitles | أنظر, أعلم بأ،ه مختلف قليلاً لكنني أعتقد أيضاً بأنه مُبكر قليلاً لنتحدث عنه |
Bakın şuradaki fayanslar, biraz değişik. | Open Subtitles | هل ترى تركيب السيراميك هنا؟ إنه مختلف قليلاً |
Eee, senin kısmın biraz değişik. | Open Subtitles | حسناً، دورك مختلف قليلاً |
Tamam, yani biraz değişik. | Open Subtitles | حسناً، أنّ هذا مختلف قليلاً |
biraz değişik oldu be Cemal. | Open Subtitles | الأمر مختلف قليلاً يا جمال |
biraz değişik bir şey yapacağız. | Open Subtitles | سنعمل شئ مختلف قليلاً |
Saçları biraz değişik. | Open Subtitles | شعرها مختلف قليلاً |
- Şimdi, Darrin annem ilk bakışta biraz değişik görünebilir. | Open Subtitles | - الآن يا"دارين " -قد تبدو امي مختلفة قليلاً في البداية |
Sana da biraz değişik geliyor mu? | Open Subtitles | اتبدو الأشياء مختلفة قليلاً اليك؟ |
Hepinizin şimdiye kadar biraz değişik olduğumu fark ettiğinizi biliyorum. | Open Subtitles | لذلك اعرف ان معظمكم يدرك بشكل جيد الآن , اني مختلفة قليلاً , |
Bir şeyi yok da işler biraz değişik şimdi. | Open Subtitles | إنه بخير، لكن... الأشياء مختلفة بعض الشيء الآن. |