Bu hikâyeler için biraz geç oldu, hemen gidiyorsunuz, ikinizde. | Open Subtitles | إن الوقت متأخر قليلاً الليلة إذاً إذهبا أنتما الإثنان |
İkinizin bütün gün böyle eğlenmesi güzel, ama artık biraz geç oldu. | Open Subtitles | من الممتع وجودكما ليل نهار لقد أصبح الوقت متأخر |
biraz geç oldu ama ben de uyumuyordum. İçeri gel. İçeri gel. | Open Subtitles | ان الوقت متأخر.ولكني لم أكن نائما تفضل بالدخول |
Kıskançlık için biraz geç oldu, sence de öyle değil mi? | Open Subtitles | إنه متأخر قليلا أن تكون غيورا, ألا تضن ذلك؟ |
Şey, uh, biraz geç oldu. | Open Subtitles | لقد تأخر الوقت قليلاً |
Büyük değişiklikler için biraz geç oldu çünkü artık. | Open Subtitles | لأن الوقت متأخر بعض الشيء في هذا الوقت لإجراء تغييراتٍ كبيرة |
Kafein için biraz geç oldu. | Open Subtitles | أجل , لكن الوقت متأخر قليلا لشرب الكافيين. |
İçeri davet ederdim, ama biraz geç oldu. | Open Subtitles | أود أن أسألك الدخول ولكن الوقت متأخر |
İçeri davet ederdim, ama biraz geç oldu. | Open Subtitles | أود أن أسألك الدخول ولكن الوقت متأخر |
Bunun için biraz geç oldu, değil mi, Peder? | Open Subtitles | اليس الوقت متأخر لذلك ايها الاب. ؟ |
Bir şey imzalamak için biraz geç oldu. | Open Subtitles | الوقت متأخر قليلاً للتوقيع على أي شيئ |
Şey, biraz geç oldu ama, birilerini arayabiliriz. | Open Subtitles | ... حسناً , الوقت متأخر قليلاً لكن يمكننا أن نتصل بشخصاً ما |
Bunun artık biraz geç oldu, Müdürüm. | Open Subtitles | حسنا,ان هذا متأخر قليلا الأن حضره المدير |
Bunun için biraz geç oldu! | Open Subtitles | ! لقد تأخر الوقت قليلاً على ذلك الأمر |