"biraz zaman geçirmek" - Translation from Turkish to Arabic

• قضاء بعض الوقت
• أقضي بعض الوقت
• لقضاء بعض الوقت
• قضاء المزيد من الوقت

O'nu nasıl mı getirdim? Güneydoğu Asya'da biraz zaman geçirmek istemişti,
كيف احصل عليه انه يريد قضاء بعض الوقت فى جنوب شرق اسيا ؟

Ya kızımla biraz zaman geçirmek istiyorsam?
ماذا لو كنت أرغب في قضاء بعض الوقت مع أبنتي؟

Belki farklı sınıftan insanlarla biraz zaman geçirmek istersin diye düşünmüştüm.
ظننتُ أنكِ تريدين قضاء ...بعض الوقت مع طبقة مختلفة من الناس

Seninle ve çocuklarla biraz zaman geçirmek istiyorum.
أريد أن أقضي بعض الوقت معك أنت و الأولاد

Çünkü seninle biraz zaman geçirmek istedim. Ama seninle zaman geçiremedim.
أجل, لأنني أردت أن أقضي بعض الوقت معك وانا لا أستطيع أن أراك أبداً

O kız günde 18 saat kafasını kitaplara gömüyor. Ailesiyle biraz zaman geçirmek için buraya geliyor ve sen bunu berbat ediyorsun.
- انها ندرس 18 ساعة في اليوم وعندما تعود الى المنزل لقضاء بعض الوقت الجيد مع العائلة أنت تفسد الامر

Sanırım seninle birlikte biraz zaman geçirmek istiyorum.
أعتقد أنني أريد قضاء المزيد من الوقت معك.

Onunla biraz zaman geçirmek istiyorum ama birinin babamı oyalaması gerek.
أريد قضاء بعض الوقت معها و لكنني أريد التخلص من مراقبة أبي

Sanırım arkadaşlarınla biraz zaman geçirmek istersin.
بالرغم من ذلك يمكنني تخيل انكِ تريدين قضاء بعض الوقت مع أصدقائك

Küçük kızımla biraz zaman geçirmek istedim sadece.
فقط أردت قضاء بعض الوقت مع أبنتى الصغيره

Hayır. Norfolk'ta biraz zaman geçirmek sana bir ton iyi gelecek.
قضاء بعض الوقت في نورفلوك سيكون له مردود جيد بشكل كبير عليك

Eğer Cleveland'da biraz zaman geçirmek için can atıyorsanız önümüzdeki ay gelin, A.D.D. Bedava bir salon konseri verecek.
اذا كنتم تريدون قضاء بعض الوقت فى "كليفلاند" تعالوا الشهر القادم حيث ستقوم "إ. ن.

Yani seninle biraz zaman geçirmek zorunda kalırsa seni tanıyıp gerçek kişiliğini anlayıp sana aşık olacağını mı düşündün?
-لذا،أنتَ تظن أنها لوأجبرت .على قضاء بعض الوقت معكَ سوف تتمكن من معرفتكَ جيداً، ومعرفة حقيقة ماهيتكَ،

Seninle biraz zaman geçirmek istedik, bi' tanem. Olur mu?
نريد فقط قضاء بعض الوقت معك حسنًا؟

Müsaitsen seninle biraz zaman geçirmek isterim.
قضاء بعض الوقت معكِ إن أمكن

Sadece karımla biraz zaman geçirmek istemiştim.
أردت فقط أن أقضي بعض الوقت الجيد مع زوجتي

-Evet, birşeyler yapacağım, ama ilk olarak sen ve çocuklarla biraz zaman geçirmek istiyorum.
-نعم، سأحصل على شيء و لكن أريد قط أن أقضي بعض الوقت معكِ أنتِ والأولاد

- Bu ziyaretinde seninle biraz zaman geçirmek istiyorum.
ـ أود أن أقضي بعض الوقت معك هذه الزيارة

Sadece çocuklarla biraz zaman geçirmek istedim.
أردتُ فقط أن أقضي بعض الوقت مع الأطفال

Buralardayken birlikte biraz zaman geçirmek için can atıyorum John.
أتطلع لقضاء بعض الوقت معاً بينما أنا هنا، (جون)

Onunla biraz zaman geçirmek istedim.
وقد احتجت لقضاء بعض الوقت معه

Kendini çok zorlamaman... Sadece seninle biraz zaman geçirmek istiyoruz.
لا يجب أن تكوني نريد قضاء المزيد من الوقت معكِ فحسب