Bu iki molekül birbirinden ayırt edilemez. | TED | ولكن لا يمكن التمييز بين هذين الجزيئين. |
Kliniğindeki bir erkek çocuk daha 2 yaşına girmeden 18 senfoniyi birbirinden ayırt edebiliyordu. | TED | يوجد صبي في عيادته يستطع التمييز بين 18 سمفونيةَ مختلفة, ولم يبلغ العامين بعد. |
Bu köpeklerin potansiyel eşleri bulmasını veya dost ve düşman olan hayvanları birbirinden ayırt etmesini sağlar. | TED | هذا يتيح للكلاب تحديد الأصحاب المحتملين أو التمييز بين الحيوانات الودية أو المعادية |
Bir uçakla, bir kuş sürüsünü birbirinden ayırt edemiyorlar. | Open Subtitles | ولا توجد طريقة للتمييز بين الطائرات وأسراب الطيور |
Bir uçakla, bir kuş sürüsünü birbirinden ayırt edemiyorlar. | Open Subtitles | ولا توجد طريقة للتمييز بين الطائرات وأسراب الطيور |
Bu hizmetkarına akıl ver ki, ...insanlarımı yönetebileyim, iyiyi ve kötüyü birbirinden ayırt edebileyim ...ve Tanrım buna karar verebilen adam, çok büyük değilmidir. | Open Subtitles | امنح عبدك قلباً متفهماً حتى أتمكن من الحكم بين الناس حتى يمكننى التمييز بين الخير و الشر |
Ben daha Ermeni'yi, Alman'ı, Rus'u birbirinden ayırt edemem. | Open Subtitles | لا أستطيع التمييز بين الأرمن والروس وكلاب الراعي الألمانية |