Kiliseye giderlerden kastım, birbirleri için birçok şeyi herhangi bir karşılıksız yaparlar. | TED | يذهبون إلى الكنيسة، وأقصد بذلك، فإنهم يقومون بالكثير من الاشياء بدون مقابل لبعضهم البعض. |
Katılımcılar bunları birbirleri için yaratıyorlar. | TED | إنها قيمة يصنعها المشاركون لبعضهم البعض. |
Oh, biliyorum, ben sadece, bilirsin, arkadaşlar birbirleri için fedkarlıkta bulunmalı , - Ve ben fedakarlıkta bulunmak istiyorum. | Open Subtitles | أعلم ذلك، لكنك كما تعرفين الأصدقاء يجب أن يضحوا لبعضهم البعض |
birbirleri için öldürüyorlar. Mükemmel cinayet. | Open Subtitles | ويتفقان على القيام بذلك من أجل بعضهم البعض جرائم القتل المثالية |
Çünkü insanlık ve birbirleri için mücadele veriyorlar. | Open Subtitles | ولاتبكِبعدالآن, لأنهم يُقاتلون من أجل الجنس البشري و من أجل بعضهم البعض |
Birbirlerini korumak isteyen birbirleri için en iyisini isteyen iki insanla ilgiliydi. | Open Subtitles | شخصان أرادا حقّاً حماية بعضهما البعض شخصان أرادا حقّاً الأفضل لبعضهما البعض |
Bu birbirleri için bir şey ifade etmeyen bir adam ve kadın arasındaki resmi bir görüşme için pek de uygun bir giyiniş tarzı sayılmaz. | Open Subtitles | أهذا ذي خاص للمحادثات بين رجل وأمرأة لا يعنيان شيئاً لبعضهما البعض |
Eğer unutmadıysan, arkadaşlar birbirleri için bunu yapardı. | Open Subtitles | وفي حالة نسيانك، ذلك ما يفعله الأصدقاء لبعضهم البعض |
Şüphelilerimiz, tanıkları olsun diye birbirleri için cinayet işlemeyi kabul ettiler, öyle mi? | Open Subtitles | شكراً إذن المشتبه بهم وافقوا للقَتْل لبعضهم البعض |
Yani artık hepimiz iyi arkadaşlarız ve iyi arkadaşlar birbirleri için iyilik yaparlar... | Open Subtitles | والآن كلنا أصدقاء والأصدقاء يقدمون خدمات لبعضهم البعض |
"birbirleri için yaratılmışlar." lafını hepimiz duymuşuzdur. | Open Subtitles | كلنا قَدْ سَمعنَا القول: "إنهما خلقوا ليكونوا لبعضهم البعض" |
Belki başkalarıyla çıkarlarsa birbirleri için ne kadar uygun olduklarını anlarlar. | Open Subtitles | تَعْرفُ ما؟ لَرُبَّمَا عندما هم إبدأْ بتَأْريخ وشاهدْ الذي هناك... ... همسَيُدركونَكَمْجيد هم لبعضهم البعض. |
birbirleri için yaratılmışlar. | Open Subtitles | إنهم مناسبون جداً لبعضهم البعض |
Chi Soo ve Bayan Yang asla birbirleri için uygun bir eş olamazlar. | Open Subtitles | ...تشي سو والآنسة يانغ لا يمكن أبداً أن يكونوا مناسبين لبعضهم البعض |
Ekipler birbirleri için yaşar ve ölür. | Open Subtitles | يعيش ويموت أعضاء الفريق من أجل بعضهم البعض |
Ama sonunda, ülkeleri ya da bayrakları için değil.... birbirleri için savaştılar. | Open Subtitles | لكن في النهاية كلهم قاتلوا ليس لبلادهم أو لعلمهم. لقد كافحوا من أجل بعضهم البعض... |
Ama sonunda, ülkeleri ya da bayrakları için değil... birbirleri için savaştılar. | Open Subtitles | لكن في النهاية كلهم قاتلوا ليس لبلادهم أو لعلمهم. لقد كافحوا من أجل بعضهم البعض... |
birbirleri için yapamayacakları şey yok. | Open Subtitles | يفعلون أي شيء من أجل بعضهم البعض |
Hester'in hatasi degil, ama birbirleri için iyi degiller. | Open Subtitles | هذا ليس ذنبها لكنها غير ملائمين لبعضهما البعض |
birbirleri için yaratılmamışlardı. | Open Subtitles | لم يكونا مناسبين لبعضهما البعض |