"birey olarak" - Translation from Turkish to Arabic

    • كأفراد
        
    • كفرد
        
    Olan şey, birey olarak değerimizi kaybetmemiz! - Herkes bahsediyor. - Süper. Open Subtitles الذي يحدث أننا قد فقدنا قيمتنا كأفراد أذن الجميع يتحدث عن هذا
    İnternet bizim birey olarak katkıda bulunmamız ve duyulmamıza izin veriyor. TED وهي تتيح لنا إمكانية الإدلاء برأينا وأن نسمع أصواتنا كأفراد.
    Yani birey olarak her tür olabilirler. Open Subtitles حتى اللطفاء لعبيدهم يهتمون بالناس الآخرين. أعني كأفراد قد يكونوا ربما أيّ شئ
    Herkes bir birey olarak bununla ilgili bir şey yapabilir. TED وكل شخص يستطيع فعل شيء بهذا الخصوص كفرد.
    Metafor açıktır: Dağa bir birey olarak girersiniz, ancak bitkinlik, fedakarlık yoluyla, gezegendeki yerini tekrar teyit etmiş bir halk olarak çıkarsınız. TED والمجاز هنا واضح: أنك تدخل إلى الجبل كفرد ومن خلال التعب والتضحية وتخرج كمجتمع جدد مرة أخرى مكانه في الكوكب
    birey olarak düşünüyoruz ve... bunları ekiple paylaşıyoruz. Open Subtitles نفكر كأفراد و نتشارك الأفكار مع باقي الفريق
    Sizin harika Meadowbank okulunuz bayan öğrencilerinize, birer birey olarak davranmasıyla ünlenmiştir. Open Subtitles في نظر ًً ميدووبنــك ً ليس كذلك شهرتها لا زال فيها بقية كيف تنظرين إلى سيداتك ؟ ــ كأفراد ؟
    birey olarak hazır bulunuşluğunuzu belirleyecek bu da tim için hazır olup olmadığınızı. Open Subtitles وستحدد لديك استعداد بعثة كأفراد ، وسوف تحدد استعدادكم لهذا الفريق.
    Oh, doğru, evet, çünkü, uh, biz ikiziz, ve, uh, birey olarak kendimizin farkında değiliz. Open Subtitles أوه، صحيح لأنّنا توأم ولانتمتع باراء خاصة كأفراد طبيعين
    İki insan başka bir hayat yarattıklarında, birey olarak yaşadıkları önceki hayatlarını bir kenara bırakırlar. Open Subtitles يمكن التكهن بها. عندما يلتزم شخصان سوياً يتركون حياتهم السابقة كأفراد
    Annem bana çocukken, birey olarak güçlü olduğumuzu öğretmişti. Open Subtitles علمتني والدتي منذ سن صغيره أننا أقوياء كأفراد
    Bu sürekli artan, tehlikeli, olumsuz etkilerin artık kontrolden çıktığı ve yapabileceğimiz, özellikle de birey olarak yapabileceğimiz birşeyin kalmadığı düşünülebilir. TED هذه سلسلة مستديمة، من الآثار الضارة والسلبية تبدو وكأنها شيء ما خرج عن السيطرة، وليس هناك شيء ما بوسعنا القيام به حيالها، بالتأكيد، لا يمكننا فعل شيء نحن كأفراد.
    Ve gördüğünüz gibi, birey olarak yaptığımız bütün seçimlerin, sahip olduğumuz her işte yaptığımız seçimlerin, hiyerarşi içinde ne denli yukarıda ya da aşağıda olursanız olun, bu sistemler üzerinde etkisi vardır. TED و كما ترون , الخيارات التي نتخذها كأفراد و الخيارات التي نتخذها في اي عمل نمتلكه مهما كانت ترتيبك في النظام الاجتماعي لديها تأثير في كل هذه الانظمة
    (Gülüşmeler) ["Anne yetiş! Yatağımın altında liberaller var"] Ama genelde, hikayeler isimsiz yabancıları önemli kılabilir ve fikir şu ki; insanlara birey olarak odaklandığımızda onları önemsiyoruz tarih boyunca kendini kanıtlamış bir fikir TED "النجدة! أمي! ليبراليون تحت سريري!" لكن في العموم، القصص يمكن أن تحول الغرباء المجهولين لأناس لهم أهمية، والفكرة هي أننا نعتني بأمر الناس حين نركز عليهم كأفراد هي الفكرة التي ظهرت عبر التاريخ.
    Doktoram için oradaki mercanlar üzerinde çalışıyordum, günlerce aynı mercanda dalış yaptıktan sonra her birini birey olarak tanımaya başladım. TED كنت أدرس تلك الشعاب المرجانية لشهادتى في الدكتوراه، و بعد أيام و أيام من الغوص على نفس الشعاب كنت قد تعرفت عليهم كأفراد.
    Çünkü bu bize sadece neden yaptıklarımızı gördüğümüzü değil, birey olarak kim olduğumuzun, ve toplum olarak kim olduğumuzun cevabını verir. TED لانه يجيب على ذلك السؤال الذي لا يخبرنا فحسب ... لماذا نحن نرى ما نراه بل من نحن كأفراد ومن نحن كمجتمع
    Bu yüzden Batı'nın gerçekten sadece bir birey olarak düşünmek yerine, doğuya doğru bir adım atması ve kolektif hakkında bir bütün olarak düşünmesi gerektiğini düşünüyorum. TED لذا أعتقد أن الغرب يحتاج فعلاً للمضي خطوة نحو الشرق وأن يفكر في المصلحة العامة ككل بدلاً من التفكير فقط في نفسه كفرد.
    Aksine, her bir çocuğun kendisinin bir birey olarak algılanmadığı bunun yerine daha büyük bir şeyin temsilcisi olarak görüldüğü bir atmosfer oluşmasına neden olmuştu. TED بدلا من ذلك, خلق بيئة حيث كان كل طفل فيها يُنظر إليه, ليس كفرد مستقل بذاته, بل كممثل لشيء أضخم.
    Eğer gerekli incelemeleri yaparsanız,bu çok ilginçtir. Siz bir birey olarak kendi sağlığınıza hayatınız boyunca ne kadar harcadığınıza bakabilirsiniz. TED إنه في الواقع على قدر كبير من الأهمية إذا تم إجراء الدراسات بشكل صحيح ستستطيع معرفة كم يتطلب علاجك كفرد للعناية بك صحيًا مناظر ل طوال حياتك
    Önümüzde anıtsal bir fırsat bulunmaktadır, birkaç evrensel konunun birinden önce sivil bir toplumun yanında birey olarak ölümümüzün nasıl olduğunu, yeniden düşünmek ve tasarlamak için. TED لدينا هذه الفرصة العظيمة أمامنا أمام واحدة من القضايا العالمية القليلة كفرد أيضاُ وكمجتمع مدني لنعيد التفكير و التصميم لكيف سنموت
    İnsan olmak... Hepimiz kendimizi benzersiz ve özgür bir birey olarak görürüz ancak hiçbir zaman yalnız değiliz! TED كوننا بشر، يرى كل واحد منا نفسه كفرد فريد ومستقل، لكننا لسنا وحدنا!

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more