"bireysel olarak" - Translation from Turkish to Arabic

    • كأفراد
        
    • الفردي
        
    • مواطنًا
        
    • كجماعة
        
    • بشكل منفرد
        
    Bugün, bireysel olarak ne yapabileceğimiz üzerine odaklanmak istiyorum. TED اريد ان اركز اليوم على مانستطيع عمله كأفراد.
    Bayanlar ve baylar, bana geleceğe dair muazzam bir güven veren, artık bireysel olarak dünyanın büyük zorlukları ile başa çıkmak için güçlendirilmiş olduğumuz gerçeğidir. TED سيداتي وسادتي ما يعطيني ثقة كبيرة بالمستقبل بأننا الآن أكثر قوة كأفراد لمواجهة التحديات العظمى لهذا الكوكب.
    Sadece bireysel olarak kendimiz için değil herkes için nasıl savaştığımız. TED كيف لنا ألا ندافع فقط عن أنفسنا كأفراد ولكن أن نقاتل من أجل الجميع؟
    İnsanların iş birliği yapmasının bireysel olarak faydalı hâle geldiği örgütler yaratmak zorundayız. TED نحن بحاجة لخلق منظمات يكون فيها التعاون مفيداً للناس على المستوى الفردي.
    Sebebi; teoride eyaletin, bireysel olarak bir vatandaş yerine, tüm vatandaşlar adına müşterek biçimde hareket etmesi. TED هذا لأن الدولة، نظريًّا، تُمثِّل المواطنين كجماعة، وليس مواطنًا وحيدًا بحد ذاته.
    Eyaletin; cezai kovuşturmayı reddetme, kontrolsüz iddia pazarlığına girişme, ve mağdurun sesini yargılama aşamalarından silmede takdir yetkisi var. Çünkü yine, teoride eyalet, bireysel olarak bir vatandaş yerine, tüm vatandaşları müşterek biçimde temsil ediyor. TED وتتمتع الدولة بسلطة إلغاء التهم الجنائية، وتقديم لائحة جوابية غير صارمة، وهو ما يعني كتم صوت الضحية خلال الإجراءات، لأنه ومرة أخرى، فالدولة نظريًّا تمثل مصالح المواطنين كجماعة وليس مواطنًا وحيدًا بحد ذاته.
    bireysel olarak ummadığımız kadar ilerleme kaydettiler. Open Subtitles ماذا تعنى ؟ لقد جائوا طوال الطريق بشكل منفرد أكبر من أى توقع لنا
    Size, hem bireysel olarak hem de çift olarak meydan okuyacağınız kişiye özel bir program hazırladım. Open Subtitles لقد صممت برنامج خاص. مصمم لتحديكم جميعاً. كأزواج و كأفراد.
    Bu bizim insanlar hakkında bireysel olarak düşünmediğimiz anlamına gelir. TED وتعني أننا لا نفكر في الناس كأفراد.
    İnsanlar Londra ve San Francisco gibi hızla büyüyen şehirlere taşındı ve yerel bankerler yerini bizi bireysel olarak tanımayan büyük şirketlere bıraktı. TED انتقلت الناس إلى المدن سريعة النمو مثل لندن وسان فرانسيسكو، وأستبدلت المصارف المحلية هنا من قبل شركات كبيرة التي لم تعرفنا كأفراد.
    Neyse ki şu anda yapabileceğimiz şeyler var, hem bireysel olarak hem de toplum olarak, sağlığımızı korumak için ve sessizliğin sesinden daha çok faydalanabilmek için. TED لحسن الحظ، هناك أمور يمكن القيام بها الآن، سواءً كأفراد أو مجتمع، لحماية صحتنا بشكل أفضل ولأخذ فوائد أكبر من أصوات الصمت.
    Söylediğim gibi, Bayan Novak'ın kitabı " Aşka Veda" un... ana teması kadınların bireysel olarak eşit çalışma standartlarına... ulaşmadan mutlu olamayacağıdır. Open Subtitles بينما كُنْتُ أَقُولُ، الإطروحة المركزية كتابِ الآنسةِ نوفاك، يسقط الحبِّ بأنّ النِساءِ لَنْ يَكُنّ سعيداتَ حتى يُصبحوا مستقلون كأفراد بالإنْجاز والإشتراك المتساوي في القوة العاملةِ
    Hepimiz bireysel olarak çok daha büyük bir şeyin küçük parçalarıyız. Open Subtitles ...كأفراد نحن مجرد جزء صغير من شىء أعظم بكثير
    Kazanan takım bireysel olarak yarışacak. Open Subtitles الفريق الفائز سيشترك كأفراد
    Ya da bireysel olarak. Open Subtitles أجل، أو كأفراد.
    Çok geniş bir ailenin, gelişim yeteneğini ön plana çıkaran ve bireysel olarak öğrenilenleri sonraki nesillere aktarabilen bir koluyuz. Open Subtitles فرعٌ واحدٌ فقط من عائلة كبيرة ممتدة. عائلة صقلت القدرة على تطوير وتلقين التعليم الفردي للجيل القادم.
    Ama her bir çiftçi, bireysel olarak bu mantıklı kararı verecek olursa, alan istilaya uğramış olacak ve yeşillik tükenecek, bu da her çiftçinin zararına olacak ve tabii ki koyunların da zararına olacak. TED لكن إن أخذ كل مزارع هذا القرار الفردي المنطقي، سيتم استغلال الأرض بشكل جائر وستُستنزف ولن يستفيد المزارعون جميعهم. وبالتأكيد، لن تستفيد الأغنام.
    Gelecekte, umarım ki şirketimizin her bir elemanıyla tanışıp, onları bireysel olarak tanımak için çokça vakit geçireceğiz. Open Subtitles اقضى وقتا للتعرف على كل عضو بشركتنا اعرفه بشكل منفرد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more