"biri olduğunuzu" - Translation from Turkish to Arabic

• أنك رجل
• أنك شخص
• بأنك رجل
• بأنك رجلٌ
• انك رجل

Ona sizinle konuşacağımı ve makul biri olduğunuzu söyledim.
لقد وعدتها أنني سأتحدث معك و أنك رجل عقلاني

Ona sizinle konuşacağımı ve makul biri olduğunuzu söyledim.
لقد وعدتها أننى سأتحدث معك و أنك رجل عقلانى

Dosyanızda yazanlardan daha etkileyici biri olduğunuzu söylemeliyim.
لابد أن أقول، أنك شخص ذو هيبة شخصياً أكثر مما قد يعتقده أي شخص بقراءة ملفك

Sizin gizemli biri olduğunuzu söylemek sanırım yanlış olmaz.
أعتقد أن ما يقال عنك أنك شخص غامض قليلاً

Giysilerinizi gördüğüm an, soylu biri olduğunuzu anladım.
حالما رأيتُ ثيابك, علمتُ بأنك رجل ذو منزلةٍ رفيعة.

İyi ya da nazik biri olduğunuzu düşünmüyorum, ...ama oğlumu sevdiğinize inanıyorum.
لا أعتقد بأنك رجلٌ لطيف أو رجلٌ كريم لكني أعتقدُ بأنك تحبُ إبني

Peki,çok meşgul biri olduğunuzu biliyorum belli kriterleriniz olabilir, ama çalışanlarınızdan birinin suç işleyerek birinin sosisli arabasını yaktığını söylemeliyim diye düşünüyorum.
أعرف انك رجل منهمك بما انك تحضر البطاطا بثلاث طرق مختلفة لكن ظننت أنه عليك أن تعرف أن احد أصحاب مطاعمك

Ciddiye alınacak biri olduğunuzu söyledi.
لقد قال بالفعل أنك رجل علي أن أخذه بجديه

Çok meşgul biri olduğunuzu biliyorum ama sadece iki dakikanızı rica ediyoruz.
نعلم أنك رجل مشغول جدا لكننا نريد دقيقتان فقط

Hazır siz buradayken, meşgul biri olduğunuzu biliyorum.
بينما أنت متاح لي أنا أعرف أنك رجل مشغول

Efendim, o açıdan, çok meşgul biri olduğunuzu biliyorum...
في هذا الخصوص أدرك أنك رجل مشغول

İçinizde bir zayıflık görmüşlerdir. Güçsüz biri olduğunuzu düşünüyorlardır.
أراهن أنهم يرون فيك ضعف فيعتقدون أنك شخص ضعيف

Sevgilinize duyarlı ve şefkatli biri olduğunuzu gösterip bunun ödülünü fiziksel açıdan almak istiyorsanız yüksek bağış yapın.
لمن تواعده أنك شخص حساس ومهتم وتستحق المكافأة بصورة جسدية، ستعطي بسخاء.

Tanrı biliyor, düzgün bir adam olduğum söylenemez ama ortaya koyduklarınız bir şekilde doğru da olsa kendim dahi, özel biri olduğunuzu kabullenmeye istekli olsam ve yaptıklarınız dalavere de olsa, ne olursa olsun, etkileyiciler.
الله يعلم، أنني لا أصدق أي شي. لكن إذا كانت عروضك حقيقية بشكل ما... فأنا أعترف أنك شخص مميز للغاية.

Bazen birini etkilemek için orada olmanız gerekmez. Babam bana defalarca sizin ne muhteşem biri olduğunuzu söyleyip dururdu.
أحياناً لا يجب أن تكون حاضراً لكي تؤثر أكثر من مره كان أبي يردد بأنك رجل رائع

Efendim, önceki yardımcınız, Mini sizin çok renkli biri olduğunuzu söyledi.
مساعدتك السابقة قالت بأنك رجل ملون جدا.

Size yardım etmesinin sebebi, sizin girişimci biri olduğunuzu düşünmesi, ki kendi de öyle. Ben de öyleyim.
السبب وراء مساعدته لك ، هو شعوره بأنك رجل تفعل ما تقول...

Deacon sizin iyi biri olduğunuzu söylüyor.
الشمّاس يقول بأنك رجلٌ صالح

İyi biri olduğunuzu düşünüyor ve...
هي تعتقد انك رجل صالح