| Anlaşılan biri ona yardım etmiş. | Open Subtitles | يبدو أنّ أحدهم ساعده على الخروج |
| biri ona zamanında bir şey yapmış herhalde. | Open Subtitles | . لابد و أنّ أحدهم اقترف شيئاً بحقها |
| - Anlaşılan biri ona yardım etmiş. | Open Subtitles | -يبدو أنّ أحدهم ساعده على الخروج |
| Sonra yukarıya bakıyor sanki biri ona kameranın nerede olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | من ثم ينظر إلى الأعلى كما لو كان أحدهم أخبره بوجود كاميرة مُراقبة هُناك. |
| - biri ona babandan bahsetmiş. | Open Subtitles | إذا أحدهم أخبره عن والدكِ |
| Bu, biri ona sorun çıkardığında gönderdiği Noel kartı. | Open Subtitles | هذهِ بطاقة معايدة لقد ارسلها عندما اراد احدهم ان يتجاوزه |
| Bu, biri ona sorun çıkardığında gönderdiği Noel kartı. | Open Subtitles | هذهِ بطاقة معايدة لقد ارسلها عندما اراد احدهم ان يتجاوزه |
| biri ona haber vermiş olmalı. O da böyle kaçmış. | Open Subtitles | {\pos(190,230)}لا بدّ أنّ أحدهم نقل لها الخبر فهربت |
| Sanki biri ona bir şey yapmış gibi. | Open Subtitles | لابد أنّ أحدهم قام بتخريبها. |