Hayatım boyunca biriktirdiğim tüm paramı, 1.4 milyon dolarımı verdim. | Open Subtitles | لقد أعطيته كل أموالي مليون وربعمائة دولار كل مدخرات حياتي |
İşimden biriktirdiğim param var. Herşeyi ödemek için onu kullanacağım. | Open Subtitles | لدي مدخرات من عملي سأستغلهم في دفع النفقات |
Elimde sadece dükkanım, evim ve yeni bulaşık makinesi için biriktirdiğim biraz param var. | Open Subtitles | كلا، كل ما أملكه هو متجر، جناح صغير وقليل من المال، لقد وفرت بعض المال لغسالة صحون جديدة. |
Kendimi satın almak için ne kadar biriktirdiğim de önemli değil. | Open Subtitles | لا يهم كم وفرت لأشتري حريتي |
biriktirdiğim tüm param, mücevherlerim ve her şeyim gitti. | Open Subtitles | سرقوا كل المال الذي وفرته والمجوهرات ، وكل شيء |
Ve fabrikada ilk işimi aldığımdan beri bunu yapmak için biriktirdiğim bu. | Open Subtitles | .منذأنأشتغلتشغليالأولبالمصنع. هذا ما كنت ادخره من العمل |
Bugünkü felaketi saymazsak son maaşım ve biriktirdiğim pansiyon parasıyla birlikte 1275 Amerikan Doları sanırım. | Open Subtitles | ما تبقى من كارثة اليوم و بعض الدراهم من الماضي أنت تعلمين نقود التقاعد التي كنت أدخرها حوالي 1275 دولار أمريكي على ما أعتقد |
Bu kumbarada harçlıklarımdan biriktirdiğim 15 dolar var. | Open Subtitles | خزنة الخنزير هذا بداخله 15$ ادخرتها من مصروفي |
Benim için bu lanet olası bir oyun değil. Hayatım boyunca biriktirdiğim para bu, seni aptal. | Open Subtitles | هذا ليس لعبة بالنسبة لي هذه مدخرات حياتي، أيها اللعين. |
Ayrıca hayat boyu biriktirdiğim her şeyi bu görkemli hindiye harcadım. | Open Subtitles | ولقد دفعت مدخرات حياتي على هذا الديك العظيم |
Yeni daire için biriktirdiğim tüm paraydı o. | Open Subtitles | إنه كل أملك من مدخرات لأجل الشقة الجديدة |
Hayatım boyunca biriktirdiğim para. | Open Subtitles | مدخرات حياتي يا سيدي. |
Sen mezun olunca biriktirdiğim paralarla Paris'e taşınacağız. Sen ciddi misin? | Open Subtitles | سأكون وفرت مالاً يكفي (لننتقل سوياً إلى (باريس |
Mezun olduğunda bizim için biriktirdiğim paralarla Paris'e taşınacağız. | Open Subtitles | عند وقت تخرجك سأكون وفرت مالاً يكفي (لننتقل سوياً إلى (باريس |
Parti için bir harcama yapmayacağımdan biriktirdiğim her kuruşu elbise almaya harcayabilirim. | Open Subtitles | بما انني لن ادفع من اجل حفلتي سوف انفق كل بنس وفرته على الفستان الافضل |
Tamam, WetWild dudak kalemi için biriktirdiğim parayla, ...gidip sana bir kutu turta alacağım. | Open Subtitles | حسناً, سأخرج و اشتري لك علبة اخرى بالمال الذي كنت ادخره من اجل محدد شفاة (ويت اند وايلد). |
Bazı acil durumlar için biriktirdiğim bir miktar param var. Bu senin olabilir eğer sadece... | Open Subtitles | لدي بعض الأموال أدخرها للطوارئ |
Emerald'dan biriktirdiğim bir ikilik var. | Open Subtitles | لدى حوالى 2000 ادخرتها من عملى مع زمرد |