"birisi de" - Translation from Turkish to Arabic

    • وأحد
        
    • على أحدهم
        
    çalışmasına bakabilirsiniz. Çözmeye çalışıyor olduğumuz şeylerden birisi de hücreleri nasıl yeniden düzenleyeceğimiz. TED وأحد الأشياء التي كنا نقوم بها هو محاولة اكتشاف كيف نعيد برمجة الخلايا.
    En etkileyici başarılarından birisi de, hakaret kullanımıydı. TED وأحد أروع إنجازاته هو استعماله للشتائم.
    Ve projelerden birisi de yaşadığımız paylaştığımız çevreye yardım etmek. TED وأحد مشاريعهم سيكون لمساعدة البيئة التي نشترك فيها جميعا.
    Ayrıca birisi de Papa'yı arasın çünkü anlattıklarına göre benim aziz olmam lazım. Open Subtitles أيضًا، يجب على أحدهم أن يسمى البابا لأن وفقًا لخلاصتكِ، يجب أن أكون قديسًا.
    birisi de mutlu olmalı. Open Subtitles على أحدهم أن يسعد.
    - birisi de ben olmalı. Şimdilik. Open Subtitles - على أحدهم القيام بذلك مؤقتاً
    Kamu tarafından yapılan bağışlarla finanse ediliyoruz, ve bununla ilgili ilginç şeylerden birisi de Vikipedia'yı yürütmenin aslında çok az para gerektiriyor olmasi. TED يقوم العامة بالتبرع لتمويلنا، وأحد الأشياء المثيرة حول ذلك هو القليل من المال المطلوب لتشغيل ويكيبيديا.
    Ve bu şirkette yaptığımız işlerden birisi de şuydu; acaba bu biyosferleri en küçük hangi boyutta yapabilirdik? Ve bunlarla ne yapabilirdik? TED وأحد الأشياء التي قمنا بها كان محاولة تحديد مدى إمكان جعل هذه البيوسفارات صغيرة. وماذا يمكن أن نفعل بهم؟
    Artık bekar bir babayım ama her zaman işin iyi yanını görmeye çalışırım ve boşanmanın iyi yanlarından birisi de kendi evimi bulmam gerekmesi çünkü diğer evi şimdi başkası aldı. Open Subtitles وانا الآن أب أعزب ولكني ما أزال أحاول أن أنظر إلى الخطوط المضيئة في الغيوم الداكنة وأحد هذه الخطوط المضيئة
    Bu alandaki uzmanlardan birisi, de, şükürler olsun, Kardinal Wolsey'di. İnsanların kafasına soktuğun şeyler konusunda çok dikkatli ol daha sonra bunları değiştirmek aslında imkansız. TED وأحد الخبراء العظماء فى هذا المجال، بطبيعة الحال، كان، باركة الله، الكاردينال ولسي. كن حذراً جداً حيال ما تضعه فى عقول الناس لأنه من المستحيل أن تحول تفكيرهم عنه بعد ذلك، أليس كذلك؟
    Ve incelediğim moleküllerden birisi de buradaki izopren. TED وأحد الجزيئيات التي أدرسها اسمه "أيزوبرين"٬
    Benim seçtiğim şeylerden birisi de Michael'ın içinden hamsterların geçirdiği plastik tüpleri birleştirerek yaptığı şeyi engellemekti. Open Subtitles وأحد المعارك التي اخترتها كانت ان اوقف مايكل من عمل الأنابيب البلاستكية في كل أرجاء المكتب ووضع الهمستر بداخل تلك الأنابيب
    Sebeplerden birisi de onun seni tanımak istemesi. Open Subtitles وأحد اهم الأسباب هو لماذا تريدك انت؟
    Ve hatırladığı insanlardan birisi de Profesör Kern. Open Subtitles بجديّة. وأحد القلائل الذي يبدوا أنّه يتذكرهم هو البروفيسور (كيرن).
    Baş araştırmacılardan birisi de Dr. Howard Gilroy isimli bir nörologmuş. Open Subtitles وأحد قادة الباحثين عالمُ مخ وأعصاب يُدعى الد. (هاورد جيلروي).
    birisi de onları korumalı. Open Subtitles وأيضا على أحدهم حمايتهم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more