"biriyle birlikte" - Translation from Turkish to Arabic

    • مع شخص
        
    • مع أحد
        
    • مع رجل
        
    • مع شخصٍ
        
    • مع أحدهم
        
    • مع امرأة
        
    • مع واحدة
        
    • برفقة شخص
        
    • مواعدة إمرأة
        
    • مواعدة شخص
        
    • مع شاب
        
    • يواعد شخص
        
    • لقد طارحتُ الغرام شخصًا
        
    • للخارج مع فتاه
        
    • علاقة بأحدهم
        
    Ben olsam, ben de hasta biriyle birlikte olmak istemezdim. Open Subtitles لما يريد أي شخص أن يبقى مع شخص مريض أيضا؟
    biriyle birlikte miydi bilmek istiyorum. Bu çok önemli. Kaçta gittiler? Open Subtitles أريد أن أعرف إن غادرت مع شخص ما هذا هام للغاية
    Bence seni orda biriyle birlikte görmek onun çok hoşuna gider. Open Subtitles وأرى أنه من الجيد بالنسبة له أن يراك مع شخص ما
    Hayatımda ne yalnız kaldım, ne de biriyle birlikte oldum. Open Subtitles لم أكن قط وحيدة، ولا منعزلة، ولا مع أحد آخر
    Yalnızca neden... seninle ilgilenmeyen biriyle birlikte olduğunu merak ediyorum. Open Subtitles اريد ان اعرف لماذا انت مع رجل لا يهتم بك
    Sırlar ve yalanlarla yaşamaktan hoşlanan biriyle birlikte olabileceğimi de sanmıyorum. Open Subtitles و لا أعلم ما إذا كُنتُ سأكون سعيدة مع شخصٍ يعيش معهما و هو مُرتاح.
    İlk defa beni mutlu eden biriyle birlikte oldum o duyguyu bilirsin Ona tamamen deli oluyordum. Open Subtitles كان هذه صراحة المرة الأولى في حياتي التي الكون فيها مرتبطاً هكذا مع أحدهم. أتعرف هذا الشعور عندما تكتشفهم؟
    Yolcu listesine bak. biriyle birlikte mi görelim. Open Subtitles إفحص قائمة الركاب، وشوف إذا كان مسافرً مع شخص ما
    Joni Mitchell'den hoşlanan biriyle birlikte olamam. Open Subtitles أنا لا يمكن ان اكون مع شخص يحب جوني ميتشيل
    Buffy, biriyle birlikte yaşamak kolay değildir. Kalemlerini açtığında hepsi aynı boyda olsun diye cetvelle ölçüyor. Open Subtitles العيش مع شخص آخر ليس سهلا جدا ، بالذات بالنسبة لطفل وحيد
    Ama biriyle birlikte yaşamayı öğrenmek zordur. Open Subtitles لكن ، تعلمون ، تعلم العيش مع شخص يمكن أن يصبح تحدى
    Ya da istemediğin biriyle birlikte olarak. Open Subtitles أو لتكوني مع شخص لا تريدين التَّواجد معه
    Kızı aşağı sınıftan biriyle birlikte olursa hiç hoş kaçmaz. Open Subtitles و لن يبدو لائق . إذا كانت مشتركةً مع شخص ما من الطبقة المنخفضة
    Bu tür işler yapan biriyle birlikte olamam. Open Subtitles لا يمكننى البقاء مع شخص يفعل أموراً كهذه
    Sara baska biriyle birlikte. Ben neden bunu yapamiyorum? Open Subtitles ان سارة مع شخص اخر الان لماذا لا استطيع فعل هذا؟
    Umarım başka biriyle birlikte değilsindir. Open Subtitles آمل ألا تكون مع أحد التقطه لأنك مستر بايتمان ملكي
    Müşterilerinden biriyle birlikte tutuklanan bir arkadaşımı satmıştı. Open Subtitles قد باع صديق لي، والذي أُلقي القبض عليه مع أحد موكليه
    Eğer biriyle birlikte yaşasam, adam burayı otel gibi kullanabilir. Open Subtitles إذا أردت أن أقيم علاقة مع رجل ما, سيكون ذلك في مسكنه أو في فندق.
    8 yaşından beri bakir biriyle birlikte olmamıştım. Open Subtitles لم أكُن مع شخصٍ بتول منذُ أن كنتُ في الثامنة من عمري
    Ayrıca, en son ne zaman biriyle birlikte yattın? Open Subtitles بجانب ذلك, متى كانت آخر مرة قد نمت فيها مع أحدهم ؟
    İnan bana oğlum, seni sevemeyen biriyle birlikte yaşamak. Open Subtitles صدِّقني يا بنيّ، العيش مع امرأة لا يمكنها أن تحبك
    - Bu doğru değil. - Ben seninle birlikte oldum. Sen ise gittin, en iyi arkadaşlarımdan biriyle birlikte oldun. Open Subtitles لقد نمت معك , بعدها نمت مع واحدة من اقرب اصدقائي
    Bence en iyi kısmı sonunda gerçekten çekici biriyle birlikte olman. Open Subtitles أظنُ أن أفضل ما في الامر هو أنكَ في نهاية المطاف صرتي برفقة شخص جذاب للغاية
    Ben gidiyorum. Senin gibi biriyle birlikte olamam. Open Subtitles سأرحل من هنا لا يمكنني مواعدة إمرأة مثلك
    Böylece tek başarısı garsonluk yapmak olan biriyle birlikte olmazsın. Open Subtitles بهذه الطريقة، لن يكون عليك مواعدة شخص تعمل نادلة فقط
    Daha önce benden büyük biriyle birlikte olmadım. Open Subtitles انا لم يسبق لي ان تسكعت مع شاب اكبر مني سناً
    Ben, başka biriyle birlikte olacak diye işleri berbat ettim. Open Subtitles لقد أفسدت حتى إمكانية , بين بأن يواعد شخص آخر
    Bütün gece boyunca tanımadığım biriyle birlikte oldum. Open Subtitles لقد طارحتُ الغرام شخصًا غريبًا. طارحتُ الغرام مع رجل طوال اللّيل.
    Sen ise biriyle birlikte olup, saat sabahın 5'inde, seviştikten sonra, gölgesi çıkmadan ondan ayrılıyorsun. Open Subtitles أنت تذهب للخارج مع فتاه ثم تنهي علاقتك بها قبل أن يبرد عضوها
    biriyle birlikte olmak. Open Subtitles أن تكوني على علاقة بأحدهم.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more