birkaç sene içinde telefonun olunca sen de yapacaksın. | Open Subtitles | وسوف نفعل ذلك، أيضا، في غضون سنوات قليلة عندما تحصل على الهاتف. |
Bu yaşta, geçiş dönemi onlar için çok zor olur ama birkaç sene içinde bu kararı vermek size düşmeyecek. | Open Subtitles | في هذا العمر, التحول سيكون صعباً جداً عليهم ولكن في غضون سنوات قليلة |
Bunlar da geçen birkaç sene içinde olan ve yapılan şeylerden sadece bazıları. | TED | وهذه مجموعة لأشياء أنجزت في -- التي تم بناؤها في السنوات القليلة الماضية. |
ve önümüzdeki birkaç sene içinde doğrulayacağız. | TED | في السنوات القليلة القادمة سنتأكد منهم . |
Bu ortam, 1976 yılının kişisel bilgisayar ortamına benziyor: Apple ve benzeri şirketler birbirleriyle çarpışıyordu. birkaç sene içinde, bu pazarın da Apple'i ortaya çıkacak. | TED | والمجال أصبح مثلما الحال بالنسبة للحاسوب الشخصي في 1976، مثل " Apple " في تنافسها مع الشركات الأخرى، سنرى في السنوات القليلة القادمة، ستكون هناك شركات مثل " Apple " في هذا النوع من السوق. |
Bu ne anlama geliyor? Bu değişkenliğin anlamı aslında nedir? Eğer önümüzdeki birkaç sene içinde tüm bu yeni moleküler veri ve kişiselleştirilmiş kalıtımsal gen bilgisinden çevrimiçi olarak yararlanabilirsek, bu ikisini birbirinden ayırabilmeliyiz. Peki bunu nasıl yaparız? | TED | مرة أخرى، ماذا يعني ذلك؟ ماذا يعني هذا الإختلاف؟ إذا أردنا أن نستفيد من البيانات التي نحصل عليها من الجزيئات وأن نخصص المعلومات الجينية التي ستتواجد على الإنترنت والتي سيمكننا الحصول عليها في السنوات القليلة القادمة، فإنه يجب علينا أن نكون قادرين على التمييز بين الإثنين. لكن كيف سنفعل ذلك؟ |