Birleşmiş Milletler'in tahminine göre -- bunlar 2004 rakamları -- tüm dünyada neredeyse 800 milyon kişi okuma yazma bilmiyor. | TED | لذلك فتقديرات الأمم المتحدة لعام 2004 أنه يوجد حوالي800 مليون شخص لا يستطيعون القراءة والكتابة على مستوى العالم |
Bunlar Birleşmiş Milletler'in nüfus verileri, görmüş olabilirsiniz, tüm dünya için. | TED | هذه بيانات إحصائية الأمم المتحدة للسكان ربما رأيتموها، للعالم |
Bu, bugünkü Birleşmiş Milletler'in olduğu, Doğu Nehri'nden, Murray Tepesi'nin görüntüsü. | TED | هذا المنظر من النهر الشرقي، يطل على تلال مارري عند المكان الذي يوجد فيه مبنى الأمم المتحدة اليوم. |
New York'ta neredeyse 400.000 insan Birleşmiş Milletler'in bu konudaki özel oturumundan önce yürüyüş yaptı. | TED | تظاهر حوالي 400،000 شخص في مدينة نيويورك قبل عقد الدورة الإستثنائية للأمم المتحدة بهذا الشأن. |
Ayrıca Birleşmiş Milletler'in bir sonraki Genel Sekreteri'nin seçildiği seçime de yer verdik. | TED | وقد قمنا أيضاً بتغطية الانتخابات الخاصة بالأمين العام للأمم المتحدة القادم. |
Zuwanie'nin deli biri olduğunu ve Birleşmiş Milletler'in yeterince bir şey yapmadığını haykırırdı. | Open Subtitles | هو لا يتوقف عن الصياح بأن زوانى شخص مجنون و أن الأمم المتحده لا تفعل شيئا تجاهه |
Bu görev için yol haritamız Birleşmiş Milletler'in 17 Sürdürülebilir Gelişim Hedefinden geliyor. | TED | وتأتي خارطة الطريق لهذه المهمة من أهداف التنمية المستدامة السبعة عشر لبرنامج الأمم المتحدة. |
Bu işi Birleşmiş Milletler'in önünde yapacağız. Öyle istiyorlar. | Open Subtitles | ،سننفذ العملية أمام الأمم المتحدة هكذا هم يريدوها |
Bu işi Birleşmiş Milletler'in önünde yapacağız. Öyle istiyorlar. | Open Subtitles | ،سننفذ العملية أمام الأمم المتحدة هكذا هم يريدوها |
Yeni kurulmuş Birleşmiş Milletler'in Güvenlik Konseyine ilk krizi İran sundu. | Open Subtitles | قدّمت إيران لمجلس الأمن التابع لمنظمة الأمم المتحدة المؤسسة حديثًا أولى الأزمات لمناقشتها |
- Hadi ama. - Farkında değilsiniz ama Birleşmiş Milletler'in maşalarısınız. | Open Subtitles | أنتما لا تعرفون ذلك، لكنكم مجرّد أدوات بيد الأمم المتحدة |
Birleşmiş Milletler'in cezai adalet iç hizmet kanununa göre, tutuklusunuz. | Open Subtitles | بموجب قانون الأمم المتحدة العسكري للعدالة الجنائية ، أنت قيد التوقيف. |
Birleşmiş Milletler'in Fakirlik bölümünde çalışan ve şu anda boşanma aşamasında olan bir arkadaşından bahsetti. | Open Subtitles | ليدك صديق يمر بتجربة طلاق ويعمل في مكافحة الفقر في منظمة الأمم المتحدة |
Birleşmiş Milletler'in insanlık üzerine olan uluslararası... | Open Subtitles | إن معاهدة الأمم المتحدة لحقوق الانسان الدولية |
Bu işlerle Birleşmiş Milletler'in çevre programı ilgileniyor Justine. | Open Subtitles | برنامج الأمم المتحدة للبيئة يتعامل مع أشياء مثل هذه ، جاستين |
Nikita, Birleşmiş Milletler'in gözü önünde Kuzey Kore kabine üyesini öldürdü. | Open Subtitles | نيكيتا، لقد ساعدت في اغتيال عضو مجلس الوزارء الكوري الشمالي أمام جمعية الأمم المتحدة. |
Birleşmiş Milletler'in aslında bu karşılıklı sorumlulukların tanınması için bir sözleşmesi var. Buna sözleşme dili deniyor. | TED | للأمم المتحدة لغة في الواقع لمثل هذه الإتفاقات المشتركة ، والإعتراف بالإلتزامات المشتركة ويطلق عليها لغة الإتفاق |
Ben sadece Birleşmiş Milletler'in tabiriyle bir gözlemciyim. | Open Subtitles | إننى ما يمكن للأمم المتحدة أن تدعوه بالمراقب فحسب |
Birleşmiş Milletler'in güvenliğinden sorumlusunuz. Bu trafiği yönlendirmekten fazlasıdır. | Open Subtitles | أنت في فصيل الأمن للأمم المتحدة وذلك أكثر من التحكم بالمرور |
Bu canavarca terörist eylem sizi ve Birleşmiş Milletler'in kalbini hedef almıştır. | Open Subtitles | هذه الطرق الوحشيه للإرهاب تستهدفكم و تستهدف كيان الأمم المتحده |
Bu ülkelerin hepsinde Birleşmiş Milletler'in onayı var. | Open Subtitles | هناك عقوبات من الأمم المتحده على كل هذه الدول |