9 yıl önce babamla birlikte buraya çağrıldığınız günü hatırlayacağını umuyorum. | Open Subtitles | حسنا, كنت آمل ان تتذكر انك استدعيت الى هنا مع ابي قبل 9 سنوات |
Bob Harris güzel ailenle birlikte buraya buyur. | Open Subtitles | بوب هاريس تعال الى هنا مع عائلتك الجميلة |
Hamish'i kurtarmadın. Onu da bizimle birlikte buraya hapsettim. | Open Subtitles | لم أنقذه، بل جعلته محاصراً هنا مع بقيتنا |
Lütfen onu sığınağımdan aldığı mektupla birlikte buraya gönder. | Open Subtitles | أرجو منك أن ترسلها إلى هنا مع الرسالة التي أخذتها من السرير |
Bu kadar insanı altıncı seferle birlikte buraya Umut Üssü'ne fark ettirmeden nasıl getirdiğini her zaman merak ettim. | Open Subtitles | لطالما تسائلت بأنّى لكِ الترتيبَ لكي تأتي بأشخاصٍ عديدةٍ في الرِّحلةِ السَّادِسةِ بدون أن تَقْبِض عليكِ "هوب بلازا"؟ |
Bu ölümcül virüsün sonuçları beni büyük bir sorumluluk ile birlikte buraya getirdi. | Open Subtitles | ملابسات هذا الوباء الفضيع قد وضعتني هنا مع مسؤولية رهيبة |
Raj'la birlikte buraya kurduğumuz ip hattını hatırlıyor musun? | Open Subtitles | تتذكرين خط الطيران الذي قمنا بإنشاءه هنا مع راج ؟ |
Sen büyüdüğünde, babanla birlikte buraya gelmeye başladık. | Open Subtitles | عندما كبرتي كنتي، تأتين الى هنا مع أبيكي. |
Bütün ailenle birlikte buraya taşınmalısınız. | Open Subtitles | عليك الانتقال إلى هنا مع العائلة |
Hayır ama orada çalışan biriyle birlikte buraya geldim. | Open Subtitles | كلا، لكنني هنا مع شخص يعمل بها |
Kısacası sizinle birlikte buraya sıkışıp kaldım. | Open Subtitles | ذلك يعني أنني عالقٌ هنا مع بقيتكم |
Üçünüzle birlikte buraya gelmek, bende bir tutku halini almıştı. | Open Subtitles | كان طموحي ان اتي الي هنا مع ثلاثتكم |
hergün, Kalbim ve üstünde gömleğimle birlikte buraya geliyorum. | Open Subtitles | ...كل يوم أنا هنا مع قلبي داخل صدري |
- birlikte buraya gelirken bana birisiyle birlikte çalışıp çalışmadığımı sordu, adı Renard mıydı... | Open Subtitles | -عندما كنا قادمون هنا ، سألتني لو أنني أعمل هنا مع شخص إسمه (رينارد)، |
Sara ve Frank, eşyalarla birlikte buraya bırakabilirsiniz. | Open Subtitles | (سارة) و(فرانك)، يمكنكم البقاء هنا مع الأغراض. |
Seni fiyakacı onun bunun çocuğu seni diğer ölülerle birlikte buraya gömeceğim. | Open Subtitles | ) يا ابن العاهرة المغرور سأتركك هنا مع بقية للأموات |
O da Sully ile birlikte buraya geldi, değil mi? | Open Subtitles | لقد أتت إلى هنا مع (سولي)، أليس كذلك؟ |
Bu kadar insanı altıncı seferle birlikte buraya Umut Üssü'ne fark ettirmeden nasıl getirdiğini her zaman merak ettim. | Open Subtitles | لطالما تسائلت بأنّى لكِ الترتيبَ لكي تأتي بأشخاصٍ عديدةٍ في الرِّحلةِ السَّادِسةِ بدون أن تَقْبِض عليكِ "هوب بلازا"؟ |