"birlikte olduğunu" - Translation from Turkish to Arabic

    • كان مع
        
    • كان معها
        
    • بأنها قابلت
        
    • أنك تقضين الليل مع
        
    • أنه مع
        
    • أنك كنت مع
        
    • أنك مع
        
    • انها مع
        
    Cinayet gecesi onlarla birlikte olduğunu söyleyecek... birine ihtiyacımız var. Open Subtitles نحتاج لشخصآ ما أن يعتلى المنصة ويقول انه كان مع جون وتومى ليلة الجريمة
    Bu, öldüğü gece onunla birlikte olduğunu tamamen kanıtlar. Open Subtitles هذا أثبات قاطع أنه كان معها ليله وفاتها.
    - Mikaela boşanmak istemiş. Başkasıyla birlikte olduğunu söylemiş. Open Subtitles لقد طلبت منه الطلاق لقد أخبرته بأنها قابلت شخص آخر
    İnsanlar senin bir hahamla birlikte olduğunu bilseler ne düşünürler? Open Subtitles ماذا سيقول زملاؤك في العمل لو علموا أنك تقضين الليل مع حاخام
    Daha az önce hakkında endişelendiğin kadınla birlikte olduğunu söyledin. Open Subtitles لقد أخبرتني للتو أنه مع امرأة سببت لكِ قلقاً
    Eminim Chantal fahişelerle birlikte olduğunu öğrenmeyi asıl yaptığını öğrenmeye tercih ederdi. Open Subtitles أنا متخيل شانتال وهي ترتعش عندما تسمع أنك كنت مع عاهرة0 بدلا مما كنت تفعلة في حقيقة الأمر 0
    Bu ciddi. Senin Albay Ryan ile birlikte olduğunu düşünüyor. Open Subtitles انها جدية انه يعتقد أنك مع الكولونيل راين
    Arroyo? Arroyo ile birlikte olduğunu nereden biliyorsun? Open Subtitles كيف عرفتِ انها مع ارويو؟
    Sadece başka bir kadınla birlikte olduğunu bilmen gerekiyor. Open Subtitles أنتِ تحتاجين فقط لتعرفي إنه كان مع امرأة أخرى
    Cinayet saatinde kız kardeşiyle birlikte olduğunu söyledi, ancak tarafsız bir şahit gösteremedi. Open Subtitles قال أنّه كان مع أخته بوقت وقوع الجريمة، ولكنّه لمْ يُقدّم أيّ شاهد مُستقل.
    Bunun yerine Richardson'un çeteyle birlikte olduğunu ama suçlara müdahil olmadığını savunacak. Open Subtitles ولكنه سيجادل أن ريتشاردسون كان مع العصابة و لم يشترك في أي من الجرائم
    Ortağı olan diğer polis, ...onunla birlikte olduğunu söyleyen hani. Open Subtitles الشخص الذي قال بأنها كان معها
    Chris Alexander'ın karısı bütün gece kocasıyla birlikte olduğunu söyledi. Open Subtitles زوجة (كريس أليكساندر) قالت أنه كان معها طوال الليل
    Mikaela boşanmak istemiş. Başkasıyla birlikte olduğunu söylemiş. Open Subtitles لقد طلبت منه الطلاق لقد أخبرته بأنها قابلت شخص آخر
    İnsanlar senin bir hahamla birlikte olduğunu bilseler ne düşünürler? Open Subtitles ماذا سيقول زملاؤك في العمل لو علموا أنك تقضين الليل مع حاخام
    Arayan kişi Debbie ile birlikte olduğunu söyleyip ağır sözler sarf etti. Open Subtitles و الشخص الذي اتصل بها قال أنه مع ديبي و قال اشياء مزعجه و قبيحة
    - Biz sadece onun Yu'nun filosuyla birlikte olduğunu farzedebiliriz. Open Subtitles * لم نسمع عنه , يمكننا الإفتراض أنه مع أسطول * يو
    Ölen karısı ile birlikte olduğunu söyledi. Open Subtitles قال أنه مع زوجته المتوفاه
    Dünya alem senin Connie ile birlikte olduğunu sanacak. Open Subtitles طالما العالم أعينهم عليك "عليك أن تخبرهم أنك كنت مع "كوني
    Polislerle birlikte olduğunu biliyoruz. Asıl konu, hangisi? Open Subtitles نحن نعرف أنك مع الشرطة لكن السؤال مع منهم
    Onun Direniş'le birlikte olduğunu söyledi. Open Subtitles قال انها مع المقاومة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more