Ayrı kalmamız için her türlü nedenimiz olsa da Birlikte olmak için her şeyi riske atarız. | Open Subtitles | بالرغم من أن لدينا كل الأسباب لنبتعد سنخاطر بكل شىء لنكون معاً |
Ayrı kalmamız için her türlü nedenimiz olsa da Birlikte olmak için her şeyi riske atarız. | Open Subtitles | بالرغم من أن لدينا كل الأسباب لنبتعد عن بعضنا سنخاطر بكل شىء لنكون معاً |
Ayrı kalmamız için her türlü nedenimiz olsa da Birlikte olmak için her şeyi riske atarız. | Open Subtitles | بالرغم من أن لدينا كل الأسباب لنبتعد عن بعضنا سنخاطر بكل شىء لنكون معاً |
Annesi ile Birlikte olmak için Arkansas'a doğru gidiyormuş. - Çok mutlu. | Open Subtitles | وهي في طريقها إلى أركنساس لتكون مع أمها. |
Eğer kocamı bir başkası ile Birlikte olmak için öldürdüğümü ima ediyorsanız yanılıyorsunuz. | Open Subtitles | إذا كنتِ تعنين ضمناً أنني قتلتُ زوجي لأكون مع شخصٍ آخر، فأنتِ مخطئة |
Biliyorsun bu aptal yere katılmayı sadece seninle Birlikte olmak için istedim. | Open Subtitles | أنت تعلمين ان السبب الوحيد لانضمامي لذلك المكان السخيف لأكون معكِ صحيح؟ |
Sana anlatmak için, sizle Birlikte olmak için ömür boyu bekledim. | Open Subtitles | لقد أنتظرت طوال حياتي لأخبرك بهذا. لنكون معاً. |
Birlikte olmak için dört yıl daha beklemeyeceğiz. | Open Subtitles | لن ننتظر أربع سنوات لنكون معاً. |
Lana yoldan çekildimi Birlikte olmak için yaratıldığımızı göreceksin. | Open Subtitles | عندما (لانا) تخرج من حياتك سوف تدرك بأننا وجدنا لنكون معاً |
Belki sadece Birlikte olmak için... | Open Subtitles | ربما لنكون معاً |
Birlikte olmak için buradayız. | Open Subtitles | نحن أتينا لنكون معاً. |
Birlikte olmak için. | Open Subtitles | لنكون معاً |
Birlikte olmak için. | Open Subtitles | لنكون معاً |
Yanımda olman ve Birlikte olmak için. | Open Subtitles | لنكون معاً... |
Yanımda olman ve Birlikte olmak için. | Open Subtitles | لنكون معاً... |
Ama gece yarısında Gece Haberleri'yle Birlikte olmak için buraya geldin. | Open Subtitles | ولكنك أتيت إلى هنا لتكون مع فريق"أخبار المساء"خلال منتصف الليل. |
Ne yaptıysan sevdiğin kadınla yeniden Birlikte olmak için yaptın. | Open Subtitles | فعلتَ ما توجّب عليك لتكون مع الامرأة التي أحببت... |
- Çok müteşekkirim, ama ben bunca yolu küçük... kızımla Birlikte olmak için teptim... ve O'nu bir an bile gözümün önünden ayırmayacağım. | Open Subtitles | اقدر هذا حقا ولكن لقد جئت كل هذه المسافة لأكون مع طفلتي |
Ailesini önemseyen insanlarla Birlikte olmak için. | Open Subtitles | لأكون مع العائلات التي تهتم |
Seninle Birlikte olmak için 6,000 mil uçtum,Sarah. | Open Subtitles | لقد سافرت ستة أميال لأكون معكِ يا "سارة" |
Seninle Birlikte olmak için buraya geldim. Bana geçmişimi hatırlatıyorsun, Gabriel. | Open Subtitles | وجئت الى هنا لأكون معكِ انت من الماضي . |