Tekrar birlikte olmamız için ufacık bir şans dahi varsa benim için yapmaya değer. | Open Subtitles | إذا كانت هناك فرصة لنكون معاً ثانية، فإنّها تستحقّ ذلك بالنسبة لي |
Sahibe birlikte olmamız için bize mazeret vermiş oldu. | Open Subtitles | الدومينا أعطتنا الذريعة لنكون معاً |
birlikte olmamız için bir yol bulacağım. | Open Subtitles | سأجد طريقة لنكون معاً. |
- Bugüne kadar birlikte olmamız için her şeyden vazgeçmen gerektiğini hiç fark etmemiştim. | Open Subtitles | -لم أستوعب أبداً حتى اليوم أنه لأجل أن نكون معاً, عليكِ التخلي عن كل شيء |
Matt, rüyanda evli olduğumuzu gördün ve bunun birlikte olmamız için geçerli bir sebep olduğunu düşünüyorsun. | Open Subtitles | , لقد حلمت يا (مات) أننا متزوجان لذا تظن أنه يجب أن نكون معاً |
birlikte olmamız için dua edebilirsin. | Open Subtitles | يمكنكِ الدعاء لنا لنكون معاً |
birlikte olmamız için her şeyi yaparım. | Open Subtitles | {\pos(190,230)\cHFF0000\3cH00FFFF}سأفعل أيّ شيء لنكون معاً ثانيةً |
Yine birlikte olmamız için bir yol bulacağım. | Open Subtitles | سأجد وسيلة لنكون معاً ثانياً. |
Anton filmin parasını ödeyince Charlie buraya gelemem ve birlikte olmamız için bunun harika bir şans olduğunu düşündü. | Open Subtitles | لذا عندما دفع (أنطون) لإنتاج الفيلم، قال (تشارلي) أنّها كانت فرصة مثاليّة... لأن آتي إلى هنا، وفرصة لنا لنكون معاً. |
Matt, rüyanda evli olduğumuzu gördün ve bunun birlikte olmamız için geçerli bir sebep olduğunu düşünüyorsun. | Open Subtitles | , لقد حلمت يا (مات) أننا متزوجان لذا تظن أنه يجب أن نكون معاً |