| Orta yaşlı bir duldu. Oldukça varlıklıydı ve Hampstead'de hizmetçisiyle birlikte yaşıyordu. | Open Subtitles | أرملة في منتصف العمر، رغيدة الحياة تعيش مع مدبرة منزلها في هامبستيد |
| Ayrıca, diğerleri gibi yalnız değil iki arkadaşıyla birlikte yaşıyordu. | Open Subtitles | تعيش مع فتاتين أخرتين وليست مثل الأخريات اللواتي يعشن بمفردهن |
| Evet, ama Lisa Mills kaçırıldığı zaman ailesi ile birlikte yaşıyordu. | Open Subtitles | .صحيح (أجل، لكن (ليسا ميلز كانت تعيش مع والديها .وقت أختطافها |
| Sanırım kızkardeşiyle birlikte yaşıyordu. | Open Subtitles | أنا... انا أعتقد انها تعيش مع أختها |