"bisikletiyle" - Translation from Turkish to Arabic

    • بدراجته
        
    • دراجة
        
    • قاد دراجته
        
    • دراجةِ
        
    • دراجتها
        
    • يقود دراجته
        
    • درّاجته
        
    Altıncı sınıftan bir çocuk beni bisikletiyle kovaladı, bende kaçtım. Open Subtitles لقد تبعني فتى من المرحلة السادسة بدراجته و كنت أركض
    bisikletiyle bağırıp sokakta çılgınlar gibi dolaşıp dururdu. Open Subtitles يذرع الشارع دائما ذهابا و إيابا بدراجته صائحا
    Belki top sahasında belki de evinden markete bisikletiyle giderken. Open Subtitles رُبما في الملعب. أو يركب دراجة منزله من محل البقالة.
    Peki, eğer kazanırsanız ben ve arkadaşlarım... kız arkadaşının bisikletiyle gitmesine izin vereceğiz. Open Subtitles إذا فزتم, سنترككمم أنا ورفاقى تخرجون من هنا ومعكم دراجة صديقتكم
    Ne oldu? Hasta 32 yaşında; bisikletiyle demir parmaklığa girmiş. Open Subtitles العمر 32 سنة, قاد دراجته نحو سياج من الحديد المطروق
    Buraya... buraya kadar annemin bisikletiyle geldim, tamam mı? Open Subtitles أناتُلِيتُهنا على دراجةِ أمِّي! الحقّ؟
    Ailesinin likörünü içip bisikletiyle bir ağaca girmişti. Open Subtitles فشربت من مشروبات والديها وصدمت دراجتها في الشجرة
    Kardeşim bisikletiyle garajdan çıkabilsin diye bir tane yapmıştım. Open Subtitles لقد قمت ببناء واحد لأخي كي يقفز بدراجته من الكراج
    Eteğini yırtan ve bisikletiyle üstüne çıkan çocuk. Open Subtitles الرجل الذي مزق تنورتك وصدمك بدراجته
    "Onun karşısına çıkmayın, bisikletiyle sizi ezebilir!" Open Subtitles لا تمروا بجواره فقد يدهسكم بدراجته
    Sonra bisikletiyle çekti gitti. Open Subtitles و ثم ذهب بدراجته,
    Hammond o 9,000 poundluk Tour de France bisikletiyle... beni yakalayamazdı. Open Subtitles (هاموند) كان يتحداني بدراجته البالغ سعرها 9 الاف باوند
    - Nasıl? bisikletiyle mi? Open Subtitles - لحظة , بدراجته ؟
    Jamie'nin bisikletiyle geliyordum ve bir limuzin bana çarptı. Open Subtitles اني اقسم اني كنت اسابق الشارع على دراجة جيمي القديمة وبعض الليمو صدمني
    Evet, işlerimi kızımın bisikletiyle hallettim. Open Subtitles أجل، لقد إنتهى بي الأمر .أقضي مصالحي اليوم على دراجة إبنتي
    Mavi küçük bisikletiyle gelip, canımı yakmak istedi. Open Subtitles كان يركبّ دراجة زرقاء وحاول إيذائي
    Juliette'in bisikletiyle giderken sokak ortasında kaçırdılar beni. Open Subtitles لقد أخذوني من الطريق بينما كنت أقود دراجة "جولييت".
    Dün gece adamın biri bisikletiyle Queensboro Köprüsünden atlamış. Open Subtitles البارحة، رجلٌ قاد دراجته إلى منتصف جسر كوينزبورو، ثم قفز من على الجسر
    Caddede bisikletiyle otobüsün altına girdi. Open Subtitles قاد دراجته أمام حافلة على الطريق الخامس
    Trey Willis'in evine kardeşinin bisikletiyle gitmişsin. Open Subtitles .لقد ظهرتَ عندَ منزلِ(تري ويليس)على دراجةِ أخيك
    Kızım, eve geliyordu bisikletiyle arkadaşının evinden geliyordu, orada yatmıştı ve... Open Subtitles أبنتي لقد كانت عائدة إلى البيت... على دراجتها من عند صديقتها كانت قد نامت هناك...
    Okuldan sonra bisikletiyle doğru eve gelmeliydi, hiç görünmedi. Open Subtitles كان من المفترض أن يقود دراجته مباشرة للمنزل
    Çocuk bisikletiyle buraya çarptı, buraya sürüklendi. Open Subtitles هو أنه تم جذب الصبي من على درّاجته وسُحب إلى هنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more