Ciddi ve saygılı bir biçimde söyleyelim, iş yerlerinizdeki cinsiyet ayrımcılığı bitmeli. | TED | بكرامة واحترام، التحيز الجنسي في أماكن عملكم يجب أن ينتهي. |
30 yıl daha yaşamayacağım. Bu iş şimdi bitmeli. | Open Subtitles | لن اكون متواجداً بعد 30 عاماً يجب أن ينتهي هذا الآن |
Bu şey, aramızdaki bu tuhaf şey bitmeli. | Open Subtitles | هذا الوضع, الوضع الغريب بيننا, يجب أن ينتهي |
Hem de şimdi bitmeli. | Open Subtitles | يجب أن يتوقّف الآن |
hor görülmek ve aşağılanmak bitmeli artık. | Open Subtitles | يجب أن يتوقّف الإحتقار... الإهانات |
bitmeli. Artık yapamayız. | Open Subtitles | يجب ان ينتهي هذا لايمكننا أن نفعل هذا بعد الان |
Artık yapamayız. bitmeli. | Open Subtitles | لم يعد يمكننا فعل هذا الان هذا يجب ان ينتهي |
Bu iş kendisine ya da başka birilerine zarar vermeden bitmeli. | Open Subtitles | هذا يجب أن ينتهي قبل أن يؤذي نفسه أو يؤذي شخص آخر |
Üzgünüm artık bitmeli Sarah. | Open Subtitles | آسف لأن هذا كان يجب أن ينتهي هكذا سارة |
Sanırım artık aramızdaki şey bitmeli. | Open Subtitles | أيّاً يكن ما بيننا، يجب أن ينتهي. |
Aramızdaki neyse, şimdi bitmeli. Dur dur dur ne diyorsun? | Open Subtitles | أيا كان هذا ، فإنه يجب أن ينتهي الآن |
Meleklerin meleklerle kavgası bir yerde bitmeli. | Open Subtitles | صراع الملائكة يجب أن ينتهي في مكان ما، |
Fakat bugün başladığı gibi bitmeli. | Open Subtitles | لكن هذا اليوم يجب أن ينتهي كما بدأ، |
(Alkışlar) Büyük verideki kör inanç dönemi bitmeli. | TED | (تصفيق) يجب أن ينتهي عصر الثقة العمياء في البيانات الضخمة. |
Ne yaparlarsa yapsınlar, bu iş artık bitmeli. | Open Subtitles | لا يهم يجب ان ينتهي الان |
Şu Watson kovalamacası bitmeli. | Open Subtitles | امر ملاحقة واطسن يجب ان ينتهي |