Bir kez daha özür diliyorum beyler. Görünüyor ki politikacıların işi hiç bitmiyor. | Open Subtitles | مرة ثانية أنا أعتذر أيها السادة، يبدو أن عمل السياسي لن ينتهي أبداً |
Ama izlemeye devam etmeyi yeğlerseniz demedi demeyin, ızdırap, burada bitmiyor. | Open Subtitles | لكن إن اخترت الاستمرار بالمشاهدة، فدعني أحذرك، فالبؤس لا ينتهي هنا. |
İyi vakit, onun ne kadar iyi olduğunu düşündüğünüz zaman bitmiyor mu? | TED | الوقت الجيد ينتهي عندما تفكر, كم هو جيد ؟ |
En azından dişsiz bir fuarcının sana halka tatlısı vermesiyle bitmiyor. | Open Subtitles | على الأقل، لا تنتهي بمهرج عديم الأسنان يعرض عليك سيجارة ممنوعات |
Tüm bu şeylerin böylesi bir bollukla sürekli geliyor olması ve hiç bitmiyor olması oldukça şaşırtıcı, ve biz hiç şaşırmadık. | TED | هذه الوفرة من الأشياء تتوالى تباعاً ولا تنتهي أبداً مدهشة، ونحن لا ندهش. |
İtiraf etmek gerekirse, bütün günlerim polis soruşturması ile bitmiyor. | Open Subtitles | يجب أن أعترف، ليس كلّ موعد ينتهي بتحقيق للشرطة |
Mağara burada bitmiyor. Öteki tarafta da bir yer var. | Open Subtitles | الكهف لا ينتهي هنا انه يمتد الى ناحية اخرى |
İnsanların yalnız kaldıklarında ne yaptıklarını biliyorum, ve sonu hiçbir zaman iyi bitmiyor. | Open Subtitles | ,أعرف مايفعله الناس وهم وحيدين وهو لا ينتهي جيدا أبدا |
- Her zaman mutlu sonla bitmiyor. - O sensin, ben değilim. | Open Subtitles | لا ينتهي الأمر دائما بالسعادة الأبدية هذا أنت، وليس أنا |
Ama sen olunca hiç bitmiyor değil mi? | Open Subtitles | لكنبالنسبةإليك.. فالأمر لا ينتهي قط، صحيح؟ |
Bahçe burada bitiyor gibi görünüyor ama bitmiyor. | Open Subtitles | الفناء، يَبدو مثل إنّه ينتهي هنا، لكنّه لا |
Haberlere çıktı hiç bitmiyor | Open Subtitles | كان على هذه الانباء. انه لا ينتهي أبدا. لا شيء من ذلك. |
Sanırım kimsenin hikayesi mutlu sonla bitmiyor. Hikaye henüz bitmedi, asker. | Open Subtitles | أظن أن لا أحد يحظى بنهاية سعيدة النهاية لم تنتهي بعد أيها الجندي |
Sende de olaylar hiç bitmiyor. Bir de sohbet ettiğin sarışın olayı var ki. Hastanenin muhasebecisi. | Open Subtitles | مسائلك لا تنتهي أبداً كمسألة تلك الشقراء التي كنت تتحدث معها |
Hikaye böylece bitmiyor.Nerdeyse 15 bira içip, kustu ve sabaha kadar da horladı | Open Subtitles | لم تنتهي القصة هنا لقد كان يشرب الكثير من الجعة و كان يتقيأ في الحمامات يبدو انه كان يفتقد للحساسية, و رد الفعل |
Tropik bir fırtına buraya doğru geliyor ve hazırlıklar da bitmiyor. | Open Subtitles | هناك عاصفة اسوائية متجهة الينا والترتيبات لا تنتهي |
20 soru oyununu oynuyormuşuz gibi ama tek bir soru var ortada ve oyun hiç bitmiyor. | Open Subtitles | انها مثل لعب ال20 سؤال ولكن ليس هناك إلا سؤال واحد واللعبة لا تنتهي أبداً |
Sorun beklentilerden mi kaynaklanıyor yoksa yüksek topuktan mı bilmiyorum ama sonu asla iyi bitmiyor. | Open Subtitles | لا ادري إن ما كان سبب هذا هو التوقعات أو الحظ العسر ولكن من الواضح أنها لا تنتهي بخير |
Çok çalıştım, ve artık işimin bitmiş olması gerekir. Ama bitmiyor. | Open Subtitles | لقد عملت بجد وبصعوبة ويجب أن أتقاعد ، لكن هذا العمل لاينتهي |
Babanın dertleri hiç bitmiyor. | Open Subtitles | هي أَبَداً نهاياتُ مَع أبّيكَ. |
Evet, beni çok fazla endişe bitmiyor. | Open Subtitles | أجل ، حسناً ، لا تتوقفي عن القلق بشأني كثيراً |
bitmiyor. | Open Subtitles | إنه لا يتوقف. |
Çocuklara dikkat eksikliği için ilaç vemeye başladık , ki hepsinin var, ve sonra da ölene kadar bitmiyor. | Open Subtitles | نبدأ في تخدير الأطفال بحبوب إضطراب تشوش الانتباه التي هي كل ما لديهم ثم لا تتوقف حتى الموت |