"bize söylemediği" - Translation from Turkish to Arabic

• لا يخبرنا
• تخبرنا به
• يخبرنا عنه
• لا يُخبرنا

- İyi bir plan değil. - bize söylemediği bir şey olduğuna eminim.
أنها ليست خطة جيدة حسنا , يمكن أن تراهن أن هناك شيء لا يخبرنا به

Oliver'ın bize söylemediği bir şey yüzünden kötü bir şey olacağını düşünmeyi kesemem.
الذي الحذاء الآخر سيسقط... بأنّ هناك شيء أوليفير لا يخبرنا.

Burada bir şeyler dönüyor, bize söylemediği bir şeyler var.
ثمة شيء آخر، شيء لا يخبرنا به.

Eşinin bildiği ama bize söylemediği birşey olduğunu düşündün mü?
هل تظن أن الزوجة تعلم شئ لم تخبرنا به ؟

Doktor, Mina'yı rahatsız eden bir şey var. bize söylemediği bir şey.
دكتور, هناك شيئاً يقلق (مينا) شيئاً لن تخبرنا به

bize söylemediği bir şeyler var.
هناك شيئ لا يخبرنا عنه

bize söylemediği şey ne?
ما الذي لا يُخبرنا به؟

Ama bize söylemediği bir şey var gibi.
ولكن أشعر بأن هناك شيء لا يخبرنا به

Jules, Michael'ın avukatını telefona ara, bakalım Cheznik'in bize söylemediği şey neymiş öğrenelim.
(جولز)، أتصلي بمحامي (مايكل) بالهاتف مجدداً دعينا نعرف ما الذي (تشيزنك) هذا لا يخبرنا به

Adamın bize söylemediği bir şeyler var.
لابد أن هناك شئ لا يخبرنا به

- Belki de bize söylemediği bir şeyler vardır.
. لا تريد أن تخبرنا به

Şimdi düşünüyorum da bize söylemediği başka neler var?
ما زلت أفكر ماذا أيضا ما لم تخبرنا به (تريش)؟

bize söylemediği şeyi öğrenmeye çalışacağım.
-سأعرف ما الذي لم تخبرنا به

Vosch'ın bize söylemediği bir şey var.
هناك شيء لم يخبرنا عنه (فوتش).

bize söylemediği ne var?
ما الذي لا يُخبرنا به؟