Böyle olsaydı, çağrı atmak zorunda kalmayalım diye bize söylerdi. | Open Subtitles | إذا كان هناك سيخبرنا حتى لا نضطر لنتصل به |
Keresteden yoksun arazi satacak olsa bize söylerdi. | Open Subtitles | وكان سيخبرنا بعدم شراء قطع أخشاب الأشجار مع الأرض |
Wilson casus olamaz. Olsa bize söylerdi. | Open Subtitles | لا يمكن أن يكون الجاسوس كان سيخبرنا |
'Peki, eğer gerçekten tehlikeli olsaydı, birileri bize söylerdi' gibi şeyler söylüyorlardı. | TED | قالوا أشياء مثل، "حسنًا، لو كانت بالفعل خطرة، لأخبرنا أحد ما." |
'Eğer gerçekten herkes bu yüzden ölüyorsa, doktorlar bunu bize söylerdi.' | TED | "إذا كان هذا بالفعل سبب موت الجميع، لأخبرنا الأطباء." |
Eğer tedaviye başlamamızı isteseydi sen son kez söz ettiğinde bunu bize söylerdi. | Open Subtitles | إذا كان يريد أن نبدأ العلاج لأخبرنا بذلك آخر مرة ذكرته - ألديك فكرة أفضل؟ |
Hasta olsaydı bize söylerdi, değil mi? | Open Subtitles | أعني اذا كان مريضا, سيخبرنا أليس كذلك؟ |
Eğer gitseydi bize söylerdi. | Open Subtitles | هو كان سيخبرنا إذا ذهب. |
Eğer Sam bir şeyler bilseydi bize söylerdi, tamam mı? | Open Subtitles | لو كان "سام" يعلم أي شيء لأخبرنا.. صحيح؟ |
Tatlım, JJ'in güçleri olsa bize söylerdi. | Open Subtitles | -{\pos(190,215)}عزيزتي، إن كان لدى (جي جي) قدرات لأخبرنا |
Eğer sonuç alınsaydı bize söylerdi. | Open Subtitles | لو إنتهى الأمر لأخبرنا |