bize zarar vermek istediğini sanmıyorum. İsteseydi daha önce verirdi. | Open Subtitles | لا اعتقد انه يريد ان يؤذينا كانت أمامه الفرصة لذلك |
Anne, gece lambalar söndükten sonra bir şey bize zarar verebilir mi? | Open Subtitles | أمي؟ هلّيمكن لأيّ شئ ان يؤذينا بعد انارة الاضاءة الليلية ؟ |
bize zarar vermek istediklerini sanmıyorum. Nasıl bilmiyorum ama bundan eminim. | Open Subtitles | والأن , لااعتقد انهم ينوون أذيتنا , ولااعلم كيف استنتجت هذا |
Lütfen, istediğini al ama bize zarar verme! | Open Subtitles | أرجوك! يمكنك أخذ أي شيء تريده ولكن لا تؤذنا |
Sadece bütün bunlar bittiğinde bize zarar vermeyeceğinizden emin olmak istiyorum. | Open Subtitles | أود فقط أن أعرف بأنه عندما ينتهي كل هذا، لن تؤذينا |
Bütün veriyi düzenler ve inceler, çevrede bize zarar verebilecek herhangi birşey arar. | TED | فهي يقوم بترتيب وتنظيف جميع المعلومات باحثة عن أي شيء في البيئة من الممكن أن يضرنا. |
Bazen bize zarar vereceğini düşündüğümüz şeyler aslında bizi kurtarabilir. | Open Subtitles | في بعض الأحيان الأشياء التي نعتقد أنها سوف تضر بنا تقوم بأنقاذنا في واقع الأمر |
Size sadece yardım etmek ve kendinizi bulmanızı istiyor. Hayır, bize zarar vermek istiyor. | Open Subtitles | اه يريدك ان تعلمى من انتى لا انه يريد ان يأذينا |
Mücadeleyi kazandık, tüm dünyadaki... sadece, bize zarar verenlere karşı değil yoksulluğa, çevre kirliliğine... | Open Subtitles | لقد فزنا في معارك و انتهت الحرب , ليس فقط ضد من يؤذونا , بل ضد الفقر |
Dinle, dedektif, o robot bize zarar vermez. | Open Subtitles | شكراً لك ذلك الروبوت لن يؤذينا ايها المحقق |
Eğer gerçekten bize zarar vermek isteseydi bunu arabanın içindeyken yapardı. | Open Subtitles | لو كان حقا يريد ان يؤذينا لكان فعلها عندما كان في السيارة |
Bakın,bir şey yok.Burada birkaç kişiye rastladık ve bize zarar vereceklerini düşünüyoruz sadece. | Open Subtitles | انظري لا أحد لقد شاهدت أشخاص هنا. ونعتقد بأنه يحاول أن يؤذينا. |
Ya da gelenlerin niyeti gerçekten bize zarar vermek olduğu için söylemiştir. | Open Subtitles | أو لأنّ الأناس القادمين إلى هنا ينوون أذيتنا |
Ya da gelenlerin niyeti gerçekten bize zarar vermek olduğu için söylemiştir. | Open Subtitles | أو لأنّ الأناس القادمين إلى هنا ينوون أذيتنا |
Ne istiyorsan al ve bize zarar verme. | Open Subtitles | خذ ما تشاء لكن لا تؤذنا |
Lütfen bize zarar vermeyin! Lütfen! | Open Subtitles | من فضلك لا تؤذنا |
Ama bize zarar veremez. O bir bebek. | Open Subtitles | ولكنها لا يمكن أن تؤذينا إنها مجرّد طفلة |
Sizin solak olduğunuz gerçeği bize zarar vermez. | Open Subtitles | يعني كل شيء حقيقة أنك مستعمل اليد اليسرى لا يضرنا أيضاً |
Onları bize zarar vermek için gönderilmiş olsaydı, göremezdin bile. | Open Subtitles | إن كان قد أرسل رجالاً لإيذائنا فنحن لن نراهم أبداً |
Siz bize zarar vermeden, sizi durdurmanın etkili bir yolu. | Open Subtitles | طريقة فعّالة لمنعكم من أن تؤذوننا |
Meclisinizden bize zarar verecek hiçbir karar çıkmaz. | Open Subtitles | سوف الكونجرس الخاص بك لا تفعل أي شيء من شأنه أن يضر بنا. |
Savunma teknolojileri geliştiriyor Klingonlar ve bize zarar verebilecek tüm potansiyel düşmanlardan bilgi toplamak için ajanlar yetiştiriyorlardı. | Open Subtitles | يقومون بتطوير تقنيات دفاعية بتدريب ضباطنا لجمع المعلومات عن تلك الامبراطورية وأي عدو محتمل يحاول الإضرار بنا |
- bize zarar vermeyecekler, Albay. - Onlar Goa'uld, Carter. | Open Subtitles | إنهم لن يؤذوننا يا سيدى الكولونيل إنهم جواؤلد يا كارتر |
bize zarar vermeleri imkansız. | Open Subtitles | من المستحيل عليهم أن يقوموا بإيذائنا |
Onun neden burada oldugunu biliyorum ve bize zarar vermeyecek. | Open Subtitles | انا اعلم لم هي هنا والسبب ليس لتؤذينا. |