Öyleyse bu bir tuzaktır ve Bizi öldürmek için bekliyorlardır. | Open Subtitles | إلا إذا كانوا هنا وهذا فخ إنهم ينتظرونَ فقط لقتلنا |
lke bütün gece içti, Bizi öldürmek için cesaret toplamaya çalıştı. | Open Subtitles | ايك ظل يشرب طوال الليل محاولاً استجماع شجاعته لقتلنا |
Bugün Bizi öldürmek için birileri geliyor olabilir. | Open Subtitles | آلي هناك رجال قادمون الى المدينة لقتلنا جميعاً اليوم |
O kapılardan çıkarsak, bu onlara Bizi öldürmek için mükemmel bir bahane olacak. | Open Subtitles | نخرج من تلك البوّابات سيعطيهم العذر المثالي لقتلنا |
Bizi öldürmek için ellerinde Yüzlerce fırsat vardı. Dirimiz ölümüzden daha kârlı, O nedenle bize yemek veriyorlar. | Open Subtitles | كان لديهم فرص متعدّدة لقتلنا بالفعل إنّهم يطعموننا لأنهم بحاجة إلينا على قيد الحياة |
O sınırı onlar için görünür hale getirmeyelim er veya geç Bizi öldürmek için o sınır aşar. | Open Subtitles | لانقوم بجعل هذا السياج حقيقي بالنسبة لهم الان او لاحقا سوف تكون قريبة لقتلنا |
Ve bütün inferno mahkumları Bizi öldürmek için arıyorlar. | Open Subtitles | وجحيم كامل سجن وتضمينه في الخروج لقتلنا. |
Bizi öldürmek için Triad'ı gönderen iblisin kimliği hakkında bir ipucu yakalayabileceğimizi düşündüm. | Open Subtitles | فأنا أعتقد بأنَّ هذا سيمنحنا فكرةً عن هويّة الشيطان الذي أرسله "ثلاثي الشرّ" لقتلنا |
Buffalo'nun kenar mahallelerinde yaşayan küçük bir terörist grubu Bizi öldürmek için bekliyor. | Open Subtitles | فريق من الإرهابيين المغمورين يعيشون بسلام في ضواحي "بافالو" ينتظرون لقتلنا كلنا |
Sizin, Bizi öldürmek için geçerli bir sebebiniz var mı? | Open Subtitles | هل انتم يا شباب... . لديكم اى سبب لقتلنا |
Düzenleyiciler Bizi öldürmek için kimseyi göndermedi. | Open Subtitles | لذا المحرّرون لم يرسلوا أي شخص لقتلنا |
Efendim halen Kal-El'in elindeyse onu Bizi öldürmek için kullanabileceğini söylemiştiniz. | Open Subtitles | سيّدي، إن كان ما يزال بحوزة (كال-إل)، قلت أنه سيستخدمه لقتلنا |
Hükümet Bizi öldürmek için adamlar gönderiyor. | Open Subtitles | والرجال الذين أرسلتهم الحكومة لقتلنا |
Buraya Bizi öldürmek için gelmeyecek. | Open Subtitles | إنّه لن يأتِ إلى هنا لقتلنا و حسب |
Bizi öldürmek için gümüş kurşuna lüzum yok. | Open Subtitles | لا يتطلب الأمر رصاصة فضية لقتلنا |
Bizi öldürmek için gönderilen adam. | Open Subtitles | الرجل الذي أرسل لقتلنا. |
- Seni de Bizi öldürmek için kullandı. | Open Subtitles | -ولقد حاولت أيضاً إستغلالكِ لقتلنا |
Babam Bizi öldürmek için seni yolladı. | Open Subtitles | أرسلك أبي لقتلنا. |
Bizi öldürmek için oradaydın. | Open Subtitles | لقد كنت هناك لقتلنا |
Bizi öldürmek için somut bir plan yapıldığını biliyoruz. | Open Subtitles | "نعرف أن هناك خطة صارمه لقتلنا |