"bizi korumak için" - Translation from Turkish to Arabic

    • لحمايتنا
        
    • لتحمينا
        
    • من أجل حمايتنا
        
    • ليحمينا
        
    Sana bundan bahsedemem, ama sana söz veriyorum, bizi korumak için yaptım. Open Subtitles انا لا اقدر ان اخبرك عنها ولكن انا اوعدك انا فعلتها لحمايتنا
    Onu bizi korumak için aldım kutuyu açan adama karşı. Open Subtitles لقد أخذتها لحمايتنا من الرجل الذى قابلناه فى صندوق البريد
    Bu ülkenin birleşmesinin tam zamanı, sırf bizi korumak için savaşan erkek ve kadınların hatırı için. TED لقد حان الوقت لهذه البلاد أن تتحد، ولو حتى لكي نساعد الرجال والنساء اللذين حاربوا لحمايتنا.
    Bree'ye, bizi korumak için hayatını riske eden insana, ve bu yaptığını asla unutmayacağımız. Open Subtitles التي وضعت حياتها على المحك لتحمينا و لن ننسى ما فعلته أبدا
    Akreditasyon kurulu hastalarımızı ve bizi korumak için burada. Open Subtitles إن لجنة التفتيش هنا من أجل حمايتنا وحماية مرضانا
    Üzerinde etkimiz veya kontrolümüz olmadığını düşündüğümüz çok büyük bir zorlukla karşılaştığımızda aklımız bizi korumak için küçük bir numara yapabilir. TED عندما نواجه تحديًا هائلًا ونشعر أننا لا حيلة أو سيطرة عليه، يقوم عقلنا بخدعة صغيرة ليحمينا.
    Bir çok Güneyli erkek bunu bizi korumak için yapıyor. Open Subtitles هذا هو الواجب الذي يقوم به العديد من رجال الجنوب مؤخراً لحمايتنا
    Büyük şirketlere savaşa sebep olan ve sonra bizi korumak için hiçbir şey yapmayan politikacılara. Open Subtitles , الشركاء , السياسيين من أثار الحرب وبعدها لم يقم بفعل شيئاً لحمايتنا
    Bu iyi insanlar buraya bizi korumak için gönderilmiş. Umuyorum ki işlerini yapacaklar. Open Subtitles لقد أرسل هؤلاء المحترمون لحمايتنا وأتوقع منهم أن يقوموا بعملهم
    Ceza adaleti sistemi, bize zarar veren insanlardan bizi korumak için oluşturulmuştu. Open Subtitles نظام العدالة الجنائي تم عمله لحمايتنا من الأشخاص الذين سيئذوننا.
    Ve ondan sonra ki beş yıl ondan bizi korumak için hiçbir şey yapmadım. Open Subtitles وللسنواتالخمسالتالية، لم أفعل أي شيء لحمايتنا منه
    Uzaklara hapsedebilecek bir madalyon, bizi korumak için gelenler için pek ...akıllıca bir strateji gibi görünmüyor. Open Subtitles ميدالية بوسعها حبسنا بالكاد تبدو خطّة حكيمة بالنسبة لأناس جاءوا لحمايتنا.
    Ya hatalıysak ve Kubbe bizi korumak için gelmediyse? Open Subtitles ماذا لو كنا مخطئين ؟ وأن القبة ليست هنا لحمايتنا
    Evet ama Kubbe'nin bizi korumak için geldiğine inanıyorum. Open Subtitles انا افعل لكنني اؤمن بأن القبة هنا لحمايتنا
    Bazen travmatik bir şey olduğu zaman bizi korumak için beynimiz onu bir güvenlik mekanizması gibi bloke eder. Open Subtitles عندما تحدث صدمة أحياناً، تقوم أدمغتنا بمسح تلك الذكرى كآلية دفاع لحمايتنا
    Uzaklara hapsedebilecek bir madalyon, bizi korumak için gelenler için pek ...akıllıca bir strateji gibi görünmüyor. Open Subtitles ميدالية بوسعها حبسنا بالكاد تبدو خطّة حكيمة بالنسبة لأناس جاءوا لحمايتنا.
    Sanırım onca yolu bizi korumak için gelmedin. Open Subtitles لكني لا أظنك جريت كل هذه المسافة لحمايتنا
    bizi korumak için gitti. Open Subtitles لقد غادرت لتحمينا
    bizi korumak için kaçtı. Open Subtitles لقد هربت لتحمينا
    Bunu bizi korumak için yaptın Elijah. Ve haklıydın da. Open Subtitles لقد فعلت ذلك لتحمينا يا (إيلايجا)، وصواباً ما فعلت.
    - bizi korumak için yaptım her şeyi. Open Subtitles لقد اخبرتها ما يجب ان تعرفه من أجل حمايتنا
    bizi korumak için hiçbir şey yapmaz ve istediği adamı almak için yapamayacağı şey yoktur. Open Subtitles ليس هناك شيءٌ لن يفعله ليحمينا وليس هناك شيء لن يفعله ليحصل على رجله

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more