| bizim işimiz balina avlamak ve yeryüzünün lambaları için yağ elde etmek. | Open Subtitles | إن مهمتنا بالحياة اصطياد الحيتان ونأخذ من دهونها لتستمد به مصابيح العالم |
| Bu sürecin bir zamanında, dini liderlerimiz insanları huzursuz etmenin bizim işimiz olduğunu unuttular. | TED | حسناً، عند مرحلة ما، نسي قادة الدين لدينا أن مهمتنا جعل الناس يشعرون بعدم الإرتياح. |
| bizim işimiz istek yolu için yerler gözlemek ve uygun olan yerlere birilerinin yaptığı gibi yol yapmak. | TED | لذا فإن عملنا هو الانتباه لمسارات الرغبة الناشئة هذه، وعند الاقتضاء، التمهيد لها، كما فعل شخص ما هنا. |
| Görev ne olursa olsun, biz onu yapmak zorundayız, bizim işimiz bu. | Open Subtitles | مهما كانت المهمة ، نحن دائما ً سننفذ ذلك، وهذا هو ما نقوم به من عمل. |
| bizim işimiz bu. Biz iş adamıyız, sayman değil. | Open Subtitles | هذا هو عملنا نحن رجال أعمال, و ليس محاسبين |
| Hayır. bizim işimiz masumları korumak ve bu da sen oluyorsun. | Open Subtitles | لا، إنّ وظيفتنا هي حماية الأبرياء و هذا يعني أنتِ |
| Evet haklısın ama hayalet avlamak bir nevi bizim işimiz. | Open Subtitles | حسنا هذا صحيح ، لكن اصطياد الأشباح هو ما نفعله |
| Ve bizim işimiz... hayır, görevimiz hayatın her alanında yalanları açığa çıkarmaktır. | Open Subtitles | و إنه عملنا , لا , واجبنا فضحهم فى كل مناحي الحياة |
| Yok, bizim işimiz buradaki hattı korumak. Sağlam tilki deliklerimiz var, Onları güçlendirmek yeterli. | Open Subtitles | كلا ان مهمتنا ان ندافع عن هذا المكان و لكن علينا ان نقوي مخابئنا |
| bizim işimiz kucağında torunlarını zıplamasını sağlamak değil ölüm hücresine geri dönecek kadar sağlığına kavuşturmaktır. | Open Subtitles | ليست مهمتنا أن نحرص على أن يلاعب أحفاده بل أن نعالجه بم يكفي لإعدامه |
| bizim işimiz insanlara istedikleri şeyi, düşünmeyi öğretmek, | Open Subtitles | مهمتنا كأشخاص هي التمسك بالأفكار التي نريد |
| bizim işimiz uygun bir tane seçmek ve oraya yol yapmak. | TED | إن عملنا هو انتقاء المسارات المناسبة وتمهيدها لهم. |
| bizim işimiz gettoda yaşamı devam ettirmek ve Yahudiler'in iş gücünden yararlanmaktı. | Open Subtitles | عملنا هو المحافظة على الحي اليهودي والمحافظة على اليهود كعمال |
| Bu bizim derdimiz değil. bizim işimiz burayı korumak. | Open Subtitles | انها ليست مشكلتنا عملنا هو حماية هذا المكان |
| bizim işimiz oraya girip pisliği temizlemek ve her şeyi hijyenik hale getirmek. | Open Subtitles | ما نقوم به هو الذهاب، و تنظيف الفوضى و التأكد من أن كل شيد نظيف و صحي |
| Eğer bir cinayetle ilgiliyse, bizim işimiz. | Open Subtitles | إذا تعلق الأمر بجريمة قتل، ذلك هو عملنا. |
| Tabii tüm dünya için de! Kültürel kalıntıları ve hazineleri gün yüzüne çıkarmak bizim işimiz. | Open Subtitles | وظيفتنا هي الكشف عن التراث الثقافي والكنوز. |
| bizim işimiz madenleri arayıp bulmak | Open Subtitles | ما نفعله أننا ننقب عن المعادن والمواد الخام, حسناً؟ |
| bizim işimiz, bu adama, ihtiyacı olduğunu bilmediği ama ihtiyacı olan şeyi bulmak, ona ihtiyacı olduğunu ve ona çare olabilecek tek kişinin biz olduğunu göstermek. | Open Subtitles | إنه عملنا أن نجد الشيء الذي لا يعرف هذا الشخص أنه يحتاجه ولكنه يحتاجه ونتأكد أنه يعلم أنه يحتاجه وأننا الوحيدون الذين يمكنهم تقديم الإجابة له |
| bizim işimiz bu. Çabuk ameliyathaneye haber ver hazırlansınlar. Tedavi edilmesi gereken ölü bir bacağım var. | Open Subtitles | هذا مانفعله. إذهبي وأخبري العمليات، لدي تنضير ساق. |
| Bak, bize bel bağlayan insanlar var tamam mı? bizim işimiz onlara konsantre olmak. | Open Subtitles | ومن واجبنا ان نركز عليهم, اخر شيء أذكره أن هذا هو سبب قدومنا إلى هنا |
| bizim işimiz bu işi senin istediğin gibi yapmak. | Open Subtitles | طريقة رؤيتنا للموضوع, إنها وظيفتنا أن نفعل هذا الشئ بالطريقة التى تريدها. |
| Hiçbiri bizim işimiz değildi... kamburlar kötü şans.. | Open Subtitles | وظلت تقول إنه ليس من شأننا وأن الأحدب حظه سيء |
| bizim işimiz ve yaşantımız bu. | Open Subtitles | هذه هي وظيفتنا.. وهذه هي حياتنا! |
| bizim işimiz de "sadakat" denilen bir şey vardır. | Open Subtitles | فهناك ما يسمى بالولاء في مجال علمنا |
| bizim işimiz ülkemin ekonomisinin önemli bir kısmını temsil etmektedir. | Open Subtitles | تمثل تجارتنا نسبة كبيرة من اقتصاد بلدنا. |