"bluz" - Translation from Turkish to Arabic

    • بلوزة
        
    • قميص
        
    • القميص
        
    • البلوزة
        
    • رداء
        
    • قميصاً
        
    • كنزة
        
    • وبلوزة
        
    • قميصا
        
    • بلوزات
        
    • بلوزه
        
    • البلوزات
        
    • وقميص
        
    Fakat, bir şekilde, siz de biliyorsunuz, bu benim size bakıp pembe bir bluz giymiş hoş zeki bir hanımefendi görmemle aynı şey. TED لكن بطريقة، تعلمون، إنها بنفس الطريقة إذا نظرت لكم وأرى شابة يافعة مشرقة ترتدي بلوزة زهرية.
    Dün üzerinde açık yeşil noktalar olan sarı bir bluz giydiğinizi fark ettim. Open Subtitles لقد لاحظت أنك قد ارتديت بلوزة صفراء ذات نقط خضراء بالأمس
    Basın bölümünün doğu yakasında. Yeşil bluz, siyah etek, siyah ceketli. Open Subtitles الجهة الغربية من القسم الإعلامي قميص أخضر، تنورة سوداء، ومعطف أسود
    Nadine Velasquez, son bölüm, aynı bluz. Open Subtitles نادين فيلاسكو ، في الفترة الأخيره ، نفس القميص
    - Tek istediğim küçük bir bluz... - Anlıyorum ama-- ...yanına da küçük bir etek. Open Subtitles أنا أريد فقط البلوزة الصغيرة و التنورة الصغيرة التي تجمع بينهما
    Kız arkadaşım için bluz istiyorum, modellik yapar mısın? Open Subtitles أريد شراء بلوزة مثل هذه لصديقتي لكني أريد أن تعرضيها لي
    Kısa kollu bir bluz alsan biraz kendini göstersen. Open Subtitles يجدر بكِ شراء بلوزة أنيقة، بأكمام قصيرة أظهري جمالك بعض الشئ
    Harika ve kendinden emin hissediyorum. O harika bir bluz. Open Subtitles انا اشعر بالنخوة و الوثوق انها بلوزة مذهلة
    Harika bluz. Kilo mu verdin? Open Subtitles هذه بلوزة عظيمة بالمناسبة هل خسرت بعض الوزن؟
    Harika bluz. Kilo mu verdin? Open Subtitles هذه بلوزة عظيمة بالمناسبة هل خسرت بعض الوزن؟
    Tiffy ipek bluz giyecek. Open Subtitles سوف ترتدي تيفي بلوزة حريريه نعم وجوارب طويله
    "Çabalamayı bıraktım" koleksiyonundan bir bluz çocuğunun kampta yaptığı bir küpe mi? Open Subtitles "قميص من مجموعة "لقد توقفت عن المحاولة وقرطين صنعهما إبنكِ في معسكر؟
    Bu kaybolduğu gece sizin bahçede çekilmiş. Üzerinde o sarı bluz var. Open Subtitles هذه الصوره أخذت بحديقتكم الخلفيه ليله أختفائها كانت ترتدي قميص أصفر
    ! Yani ben şimdi bu pofuduk beyaz örgü bluz, uçuşan etek ve dantel soket çorapları giymek zorunda mıyım? ! Open Subtitles هل يجب أن أخرج وأنا أرتدي قميص أبيض رقيق و تنوره منسدله و جوارب مزركشه ؟
    Bu mu senin diktiğin bluz? Open Subtitles هذا . هذا القميص الذي صنعته نعم , لماذا ؟
    Holly şu üzerindeki bluz çok güzelmiş. Open Subtitles هولي , ذلك القميص الذي ترتدينه رائع الجمال حقاً ؟
    Kısa süre sonra bluz bolluğunu ve güzelliğini kaybedecek sanırım. Open Subtitles أعتقد أن هذا القميص لن يصبح فضفاضاً لفترة طويلة
    Belki döpiyes, beyaz bir bluz ve makul ayakkabılar. Open Subtitles بدلة البحريةِ, البلوزة البيضاء و الأحذية المعقولة
    Etek, bluz giyer, saçlarımı uzatır, küpe takardım. Herşeyi yapardım. Open Subtitles إعتدت على إرتداء التنورة و البلوزة والشعر الطويل و الأقراط ..
    Ama eninde sonunda hiçbir bol bluz bu küçük oğlanı gizleyemezdi. Open Subtitles لكن في نهاية المطاف، لن يكون هنالك رداء فضفاض بوسعه أن يخفي هذا الفتى الصغير.
    İpek bluz giyiyorsun, sütyen izi, kırmızı tırnak cilası . Open Subtitles كنتِ ترتدين قميصاً حريرياً، حمّالة صدر، طلاء أظافر بولندي أحمر.
    Melissa Taylor sütyen, kolsuz bluz ve kot pantolon ile. Open Subtitles ميليسا تايلور كانت ترتدي كنزة بدون أكمام و بنطال جينز
    Yolculuk sırasında, çiçekli cepleri... olan bir kot, çiçekli ve kırmızı düğmeli bir bluz ve... lacivert bir hırka giyiyordum. Open Subtitles في تلك الرحلة كنت أرتدي بنطالاً من الجينز له جيوب مزهّرة وبلوزة مزهّرة لها أزرار حمراء
    Rachel kaybolduğunda gri bir bluz giyiyordu. Open Subtitles عندما اختفت رايتشل كانت ترتدي قميصا رماديا
    Bu akşam, altı değişik bluz denedim. Open Subtitles قمت الليلة بتغيير ستة بلوزات مختلفة
    Tricia, güzel bluz. Open Subtitles تريشاً، بلوزه لطيفه
    Sarışın, iri gözlü şeffaf bluz giyiyor. Open Subtitles شقراء عينان كبيرتان متربية جدا ترتدى تلك البلوزات التى انظر خلالها
    Çorap yok. Üstünde açık bir bluz. Saçlar maçlar. Open Subtitles وقميص يظهر اثداءها وشعر جميل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more