Boynundaki çiçek seni boğarken bu köşede oturmuş bekliyorsun. | Open Subtitles | انت تجلسها في زاويتك مع الزهرة التي تخنق حنجرتك |
Adamı boğarken... | Open Subtitles | 09,086 شربت دمك الخاص وعندما كنت تخنق الرجل , لقد كنت احاول |
Birini öldürmek için ince bir kabloyla boğarken elin burkulur. | Open Subtitles | حينما تخنق شخص حتى الموت بسلك رفيع، يحدث إلتواء في أربطة اليد |
Katil, Astsubay Dillon'ı boğarken görüldüğünü bilmiyordu. - Soygun sanılmasını istedi. | Open Subtitles | القاتل لا يعرف إنه شوهد و هو يخنق الضابط (ديلون), فجعلها لتبدو كسرقه |
Havuzun dibinde bir çocuğu boğarken gördüm. | Open Subtitles | -رأيته يخنق طفلاً في قام بركة |
Duman canavarı Charlotte'u boğarken, elinde üç parmak olduğu dikkatimi çekti, tıpkı iskelette gördüğümüz gibi. | Open Subtitles | عندما كان ذلك الشيء الدخاني يخنق (شارلوت)... لاحظتُ أنّه يملك 3 أصابع فقط في يد واحدة، تماماً كما في الهيكل العظمي في الأعلى. |
Onu oğlunuzu boğarken mi yakaladınız? | Open Subtitles | هل أمسكت بها تخنق ابنك؟ |
Çocuğumu boğarken bir resminizi çekeyim. | Open Subtitles | -دعني أرَك تخنق طفلي -لا |