Allahım! Osurdu ve boğazımdan aşağı geçti! | Open Subtitles | يا إلهي لقد أطلقت الغازات ودخلت إلى حلقي |
Kıçıma o kadar girdi ki, neredeyse boğazımdan tadına bakacak durumdayım. | Open Subtitles | بنطالي داخلٌ بشدّة في مؤخرتي بإمكاني الإحساس به في حلقي |
Bu saf çelik bıçağı boğazımdan sokup mideme kadar yutacağım. | Open Subtitles | سأبتلع هذا النصل الطويل من الفولاذ الصلب إلى أسفل حنجرتي ومعدتي. |
Şarap tanrısıyım ve ciddi anlamda boğazımdan aşağı şarap döküyorlar. | Open Subtitles | انا باكوس, وهم حرفياً يصبو نبيذ الى حنجرتي. |
Bunu söyleyen de, boğazımdan aşağı içki boşalttıktan sonra,.. | Open Subtitles | تقول ذلك الفتاة التى كانت تصب الشراب صباً فى حلقى |
Eğer beni öldürmeye çalışmasaydın o ses boğazımdan asla çıkmayacaktı. | Open Subtitles | إذا لم تحاول أن تقتلني ما كانت ستخرج من فمي |
Ve sonra boğazımdan tutup lanet yatağa yatırdı üzerime çıkıp, suratımı yalamaya başladı, dostum. | Open Subtitles | وعندها أمسكتني مع عنقي دفعتني للخلف على السرير |
Oğlunuz az önce sapanıyla boğazımdan içeri bir aspirin attı! | Open Subtitles | لقد رمى ابنك حبة أسبيرين فى حنجرتى بواسطة مصيادة |
Dilini boğazımdan aşağı sarkıtmayı dene diye bir sinyal vermedim sana. | Open Subtitles | لم أكن أعطيك إشارات لتضع لسانك داخل حلقي |
Kupkuru Tarçınlı çöreği boğazımdan kaktırmak için kendime bir bardak daha su koyuyorum. | Open Subtitles | أصب لنفسي كوب آخر من الماء لأزيل جفاف الخبز المحمص من حلقي |
Bende dedim ki boğazımdan biraz içki geçsin | Open Subtitles | و فكرة انه ينبغي ان ارمي بعض الخمر اسفل حلقي |
Hastaneye atacağım ikinci adımda, bana öylesine güçlü ilaçlar verecekler ki o ilaçları her yuttuğumda, boğazımdan aşağıya cam kırıkları iniyormuş gibi hissedeceğim. | Open Subtitles | ,في الثانية التي أخطوها الى المستشفى .سوف يهجمون علي بالأدوية القوية جدا سأشعر كأني أتلقى شظايا الزجاج .تغلاق حلقي في كل مرة أبتلع فيها |
Sesimin kurtulacağını umut ediyordum. ama doktorlarım boğazımdan giren tüplerin belki de onu çoktan tahrip etmiş olduğunu biliyorlardı. | TED | وكنت أتمنى ان يعود لي صوتي ولكن أطبائي علموا ان انبابيب التنفس التي كانت تعبر حنجرتي يمكن ان تكون قد دمرت الحبال الصوتية |
Aslında hayır, yalnızca boğazımdan aşağı dök. | Open Subtitles | و الأفضل أن تسكبيها في حنجرتي مباشرةً |
Beni.. boğazımdan yakaladı, yere fırlattı ve "bırakmamı" söyledi. | Open Subtitles | قبض على حنجرتي رماني على الأرض وأخبرني أن "أتركك" |
Şu an manzaralı yol benim öğlen yemeğimin yerine boğazımdan geçiyor. | Open Subtitles | غدائى هو ما يأخذ الطريق الى الاعلى متوجها الى حلقى |
boğazımdan kayıp düşerek ağzımdan çıkan sesleri hisset. | Open Subtitles | اشعر بصوتى فى حلقى. و يخرج من فمى. |
- Kendisi boğazımdan ateş püsküren bir şeytan. | Open Subtitles | إنه الشيطان الذى يبصق النار فى حلقى |
Bu parlak cümleler boğazımdan yıldızlara kadar altından bir kuyrukluyıldız gibi uçup gidiyor. | Open Subtitles | و كنجم ذهبي يسبح في السماء تنساب من فمي بكل حنان |
Bu parlak cümleler boğazımdan yıldızlara kadar altından bir kuyrukluyıldız gibi uçup gidiyor. | Open Subtitles | يفيض كل الخلق بالعاطفة و كنجم ذهبي يسبح في السماء تنساب من فمي بكل حنان |
Tüm sıcaklığın karnımdan göğsüme doğru yükselmesini ve boğazımdan çıkmasını hissederdim. | Open Subtitles | ...ثم شعرت بالحرارة في معدتي ترتفع إلى صدري وتحاول الخروج من فمي |
Bu iğneyi boğazımdan çıkardığında sana adresine kadar söyleyebilirim. | Open Subtitles | أستطيع حتى إخبارك بالعنوان بمجرد أن تنزعي هذه الإبرة من عنقي |
Oğlunuz az önce sapanıyla boğazımdan içeri bir aspirin attı! | Open Subtitles | لقد رمى ابنك حبة أسبيرين فى حنجرتى بواسطة مصيادة |
Ona karşı koymaya başladım ama ellerini boğazımdan bir türlü alamadım. | Open Subtitles | ثُم بدأت بالمقاومة، لكني لـم أتمكن من إبعاد يديه عن عُنقي. |