"boğucu" - Translation from Turkish to Arabic

    • خانقة
        
    • خانق
        
    • الخانق
        
    • رطب
        
    • بالاختناق
        
    İğrenç kokusu her nefesimi dolduruyor, kaçılamayan boğucu bir bulut gibi. Open Subtitles والرائحة العفنة فى كل نفس سحابة خانقة لا يمكن الهروب منها
    Bu, 50 derecelik boğucu sıcaklıkta, on mil sürecek korkunç bir yolculuk. Open Subtitles إنها رحلة ملحمية بطول عشرة أميال في حرارة خانقة تصل خمسين درجة
    Ama sağlıksız sevgide, bu duygular zamanla değişir. Heyecan, bunaltıcı hatta belki biraz da boğucu olmaya başlar. TED ولكن في الحب غير الصحي تتغير هذه المشاعر بمرور الوقت، من الإثارة إلى الثقل، وربما تكون خانقة قليلًا.
    Şunları kapatmazlarsa boğulacağız... ama içeride de hava çok boğucu. Open Subtitles يجب إغلاق التهوية لئلا نغرق لكن الجو خانق هنا
    Ama soluyamayacak kadar seyrek ve boğucu karbondioksitle dolu. Open Subtitles ..لكنه رقيق للغاية بالنسبة لنا لنتنفسه ومليء بغاز ثاني أكسيد الكربون الخانق
    Ve yağmur havayı daha boğucu yapıyor. - Bu hiçbir şey değil. - Tabii değil! Open Subtitles المطر جعل كل شيىء رطب - لآ يوجد شيىء بالخلف - طبعاً لآ يوجد شيىء-
    Yaz giysileri içindesin ama hava hala boğucu. Open Subtitles ترتدين ملابسك الصيفية، ولكنكِ تشعرين بالاختناق.
    Volkanik bacalar, zehirli karbon monoksit üretmekte, havadan daha ağır olduğundan dolayı da, yere yakın boğucu bir katman oluşturmuş durumda. Open Subtitles تنتج فتحات البراكين غازات أول أكسيد الكربون السامة وحيث أنها أثقل من الهواء تشكل طبقة خانقة قريبة من الأرض
    Oradan çıkmalıyım. Çok boğucu. Open Subtitles يجب أن أخرج من هنا إن المعيشة خانقة للغاية
    Yağmur tamamen durmuştu, ve boğucu derecede sıcak hissediyordum.. Open Subtitles كان المطر قد توقف وشعرت بحرارة خانقة
    Yakında şafak sökecek ama boğucu bir sıcaklık var. Open Subtitles انه قريبا سيطلع لكن الحرارة خانقة
    Burada yaşamak boğucu değil mi? Open Subtitles انها ليست خانقة, الذين يعيشون هنا؟
    Ama burası boğucu bir kasaba. Open Subtitles ولكن هذه المدينة صغيرةو خانقة...
    Paris gizemli bir şehir boğucu... Open Subtitles باريس مدينة غامضة خانقة
    Bir genç kız için, biraz boğucu. Open Subtitles خانقة بالنسبة لمراهق
    Tam bir boğucu. Open Subtitles أجل، إنها خانقة
    Burası boğucu olmaya başladı. Ya başaramazsak? Open Subtitles أصبح الجو خانق هنا ماذا لو لم نستطع النجاه؟
    Eğer kendini boğucu biri olarak tanımladıysa, stilini mükemmelleştirmeye çalışıyor olabilir. Open Subtitles ان حدد نفسه أخيرا كـ خانق قد يكون يتدرب يجعل أسلوبه مثاليا
    Burada her şey ne kadar da boğucu. Tanrı aşkına, nasıl bir şehir böyle! Open Subtitles الجو خانق هنا, كيف للانسان أن يتنفس؟
    İki gündür başkentte kargaşaya sebep olan boğucu ve göz sulandıran sis dün gece boyunca etkisini artırdı. Open Subtitles الضباب الخانق المسيل للدموع الذي سبب الفوضى على مدى يومين في أرجاء العاصمة ساء وتفاقم فجأة.
    Arabalar, şehrin boğucu merkezlerinden uzakta, kale gibi evlerin yükseldiği yeni kenar mahallelerini şekillendiriyor. Open Subtitles السيارات ساعدت على انشاء الضواحي حيث كل منزل بات كالقلعة يبتعد مسافة قصيرة وآمنة عن مركز المدينة الخانق حيث تصتف المنازل حول الشوارع الموصدة
    O kadar boğucu ki uyuyamadım bile. Open Subtitles إن الجو رطب وحار، لا يمكنني النوم
    Hiç boğucu değil. Open Subtitles لا يشعرني بالاختناق

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more