Keşfedecek hiçbir şey kalmadı. En sonunda Kirk'ün boğulması fikrine ulaştım. | Open Subtitles | لم يبق شئ للاستكشاف وفي النهاية جاءتني فكرة "غرق " كيرك |
Hollandalı bir su mühendisinin boğulması pek büyük bir haber sayılmaz. | Open Subtitles | غرق مهندس مياه هولندي ليس خبرا كبيرا. |
En sonunda Kirk'ün boğulması fikrine ulaştım. | Open Subtitles | وفي النهاية جاءتني فكرة "غرق " كيرك |
Bir kralın, ona ihanet eden bir köleyi takip ederken boğulması yakışık almaz. | Open Subtitles | أنه شيء غير أخلاقي للملك أن يغرق وهو يطارد العبد الذي يخدعه |
Ne kadar sarhoş olursa olsun orada bir damla suda boğulması mümkün değil. | Open Subtitles | إنه لن يغرق في رطوبة قاع النهر، مهما سكر. |
Birisinin daha boğulması an meselesi, eğer daha iyi bir bağlantı varsa, lütfen. | Open Subtitles | إنها مسألة وقت قبل أن يغرق شخص آخر إذا حصلت على دليل أفضل , رجاء |
O da başına darbe almış ama ölüm sebebi kuşağıyla boğulması. | Open Subtitles | و تلقت أيضا ضربة قوية على الرأس لكن تم خنقها حتى الموت بواسطة الوشاح الذي كانت ترتديه. |
Chris Bar'ın boğulması | Open Subtitles | حادثة غرق كريس بار |
Kardeşinin boğulması konusunda yalan söyledin. | Open Subtitles | كذبت بخصوص غرق أخيك، |
Ne olursa olsun, bir yüzücünün boğulması mantıklı mı hiç? | Open Subtitles | على أية حال، لا اصدق ذلك سباح محترف كاد ان يغرق تقريباً؟ |
Çocuk felce uğramış..., ...sonra boğulması için denize atılmış. | Open Subtitles | ،الفتّى كان مشلولًا ومِن ثم إلقيّ في الماء كي يغرق |
Çocuk felce uğramış, sonra boğulması için denize atılmış. | Open Subtitles | الفتّى كان مشلولًا، ومِن ثم إلقيّ في الماء كي يغرق |
Bir insanın boğulması ne kadar sürer? | Open Subtitles | -كم وقتاً يتطلب لكي يغرق شخص؟ |
Bizim varsayımımız, kurbanın merdivenlerin başında boğulması ve trabzandan aşağı atılmasıydı. | Open Subtitles | افتراضنا كان بأن الضحية تم خنقها عند اعلى السُلم و من ثم ألقيت من فوق الدرابزين |