O bu havuzun içinde boğulmaya başlayınca bedelini biz ödeyeceğiz. | Open Subtitles | وعندما يبدأ تغرق فيه سنكون نحن من تدفع له الثمن |
boğulmaya karşı bağışıklığım varsa, her yerde geçerli mi? | Open Subtitles | إذن لو كانت لدي مناعة ضد الغرق أقصد هل ينطبق ذلك في كل مكان ، مثل المحيطات |
Hayır. Hayır, sen beni resmen boğulmaya terk ettin. | Open Subtitles | لا ، لا ، لقد تركتني هناك أغرق |
Sonuç olarak, ölüm sebebi muhtemelen ağız ve burnu kapatarak boğulmaya sebep olma. - Tamam. | Open Subtitles | لذا الدفع عندالتسليم على الأرجح الاختناق بسبب نوعا من الاختناق. |
Gırtlakta ezilmeler ve dil kemiği kırılması boğulmaya da işaret eder. | Open Subtitles | تحطم الحنجرة وإنكسار العظمة اللامية قد يتماشى أيضاً مع حالات الإختناق |
Sonra boğulmaya başladım, ve ardından suda kusmaya başladım. | TED | ثم بدأت أختنق ثم جعلني ذلك بسرعة أتقيأ في الماء |
Ve boğulmaya başlarlarken sıkıca elele tutuşup, aşklarının ölmeyeceğine dair yemin ettiler. | Open Subtitles | ولكنهم بدأوا بالغرق... .وحاولانقاذكلمنهم الأخر,. وأقسموا على حماية حبهم الي الابد. |
Gerçekten boğulmaya çalıştığını düşünmüyorum. Ama bir şeyler oluyor, ve o, bunun hakkında konuşmuyor. | Open Subtitles | , لم تغرق فعلاً ,لا أظن ذلك .لكن هناك خطب ما |
İşte bu yüzden seni Reiden Gölü'nün dibinde boğulmaya terk edemedim. | Open Subtitles | لهذا لم أستطع ترككَ تغرق ''في قعر بحيرة ''رايدن، |
Bu vahşi dalgada boğulmaya bırakmak küçük bir oğlanı | Open Subtitles | ♪ لا بأس بتركها كلّها تغرق بهذه الموجة الخطيرة ♪ |
Kamyondan ucu ucuna kurtulmadan önce yüzbaşımız kendi vücudunda boğulmaya başlamış bile. | Open Subtitles | قبل إصطدامه القريب مع الشاحنة، فإن ملازمنا كان على وشك الغرق في جلده الخاص. |
Yirmi kişi boğulmaya karar veriyor, demek ki haklılar. | Open Subtitles | اذا قرر 20 شخصا الغرق يصبح ذلك صحيحا |
Ben de Virginia Woolf gibi bir göle girip boğulmaya karar verdim. | Open Subtitles | لذا، قررت القيام بذلك (مثل (فرجينيا وولف مشيت داخل بحيرة وحاولت أن أغرق نفسي |
Boyun travması, ses teli nöbetine, o da boğulmaya neden olabilir. | Open Subtitles | صدمة الرقبة قد تسبب اشتداد الأحبال الصوتية مما يسبب الاختناق |
Kafasına gelen darbe, solunum sistemini zayıflatmış bu da resmi ölüm sebebi olan boğulmaya katkı sağlamış. | Open Subtitles | أجل , الضربة التي تلقتها على رأسها أضعفت جهازها التنفسي و التي ساهمت بمعرفة سبب الوفاة الرسمي ألا و هو الإختناق |
Çok güzel vakit geçiriyordum ama sonra saçlarımla boğulmaya başladım. | Open Subtitles | أترى، كنتُ في أفضل أوقاتي بعدها، بدأت أختنق من شعري .. لقد كان |
İyide niye şimdi boğulmaya başladı? | Open Subtitles | لكن لمَ بدأت بالغرق عند تلك اللحظة؟ |
Susamış bir adam, boğulmaya meyillidir. | Open Subtitles | استراتيجية المعركة. رجل عطشان هو عرضة للغرق. |
Denizde boğulmaya mı? | Open Subtitles | لنغرق فى البحر ؟ |
Sonra da suda genişleyen poliüretanı boruya doldurup boğulmaya mı terk ediyor? -Üstüne üstlük başlıca cinayet zanlımız beş yıldır hapis yatıyor. | Open Subtitles | ثم يصب البولي يوريثان المائية توسعية في هجرة ويترك الضحية ليغرق |
Uyuşturucu kullanıyorlarmış ve kız boğulmaya başlamış. | Open Subtitles | أخبرني بأنهم كانوا يتعاطون المخدرات و بدأت هي بالإختناق |
Ayrıca boğazından boğulmaya neden olacak şekilde bir bağlama izi de yok. | Open Subtitles | لا حلقات مكسورة هذا مع غياب علامات الأربطة أو الكدمات تجعل الخنق اليدوي غير محتمل |
Solunum cihazı kapatıldığı için boğulmaya başlamış. | Open Subtitles | جهاز التنفس كان مقطوع. وبدأ يختنق. |
Ölüm sebebi boğulmaya bağlı oksijensiz kalma. | Open Subtitles | أو. دي . إختناق بسبب خنقِ. |